26 Mart 2015 Perşembe

TOKİDEKİ SES'DEN HAVADİSLER

Yüzünü bir kere gösterip arkasından bize küsüp, önce yağmur, daha sonra kar, sonra yine yağmur, yanında bonus olarak bol bol soğuk ve rüzgar eşliğinde giriş yapan bahar mevsimi. Çok şükür ki artık sıcak yüzünü biz garipler doya doya yaşasın diyerek gösterdi... :)

Tüm kış, en ufak bir çisentide dahi yaşanmayacak hale gelen yeni semtimiz yüzünden en son Efe'nin de teklifi üzerine park maceramızı kesmiştik (vallahi bak şaka maka değil bayağı bayağı kesmiştik). Ama artık nihayet bundan sonra sürekli evde kapanıp kalmaktan kurtulup parklara gidip oralarda kudurup enerjimizi atabileceğiz. :)

TOKİDEKİ SES'DEN HAVADİSLER

Hatta bir ara uzun bir aradan sonra ilk defa parka giderken çocuğu nasıl giydireceğimi şaşırdım. İnce giydirsem havanın durumu hiç belli olmuyor bir anda yağmur yağıp, rüzgar daha sonra yine güneş çıktığı için. Havanın bir anı, diğer anına uymadığı için ince mi? Yoksa kalın mı giydireceğim konusunda çok ikilemde kaldığım anlar oldu... Tabi bu duruma birde Efe'nin sürekli kalın kıyafetler giymekten bıktığı için; artık ben yazlık şapka ve tişört giyeceğim tutturması da eklenince. Biz parka çıkmak için hazırlanana kadar hava çoktan bozmuş olduğu için hiç parka gidemeden tekrar üzerimizi çıkarıp, evde kalmışlığımız çok olmuştur.

Bendeki durumlar şimdilik bunlar bu arada yarın 27 mart bizim tanışma yıl dönümüz. Hazır yemek sitesinde yazar olaraktan çalışırken güzel mamalar yapıp şık bir masa hazırlamak şart oldu.. :)



Hoşça kalın.

0 comments: