30 Mayıs 2016 Pazartesi

Bayat Ekmekli Patates Kroket Tarifi

Haftanın ilk gününden hepinize selamlar!
Bugün siz okurlarım için bayat ekmekleri değerlendirme tariflerime bir yenisini eklemek için karşınıza geldim. Çünkü biliyorum ki, benim bayat ekmek tariflerimi takip eden -bloğumu bayat ekmek tarifleri ararken karşısına çıkan- çok okurum var...
Eee madem bayat ekmek tariflerim beğeniliyor. O zaman hemen yeni bir tarif daha vereyim de... Biriken bayat ekmekler yine gün yüzüne çıkıp, değerlendirilsin. Hııı olma mı? ;)

Bayat Ekmekli Patatesli Kroket Tarifi



Bayat Ekmekli Patates Kroket Malzemeleri


  • 4 adet orta boy haşlanmış patates
  • 3 çorba kaşığı un 
  • 1 adet yumurta 
  • 1 avuç kadar beyaz peynir 
  • karabiber 
  • pul biber 
  • tuz


Bulamak için 

  • Küçük bir kase un 
  • 2 adet yumurta 
  • küçük bir kase çekilmiş bayat ekmek

Kızartmak için

  • Sıvı yağ

Bayat Ekmekli Patates Kroket Nasıl Yapılır?

İlk olarak patatesleri haşlayın ve sıcakken ezin. Haşlanıp, ezilen patatesleri bir kenara koyup, soğumaya bırakın.

Patatesler soğuduktan sonra hemen bir kaba un, yumurta, beyaz peynir, karabiber, tuz ve pul biberi ekleyip, yoğurun. 

Bayat Ekmekli Patatesli Kroket Tarifi


Sonrada ayrı ayrı kaplara un, yumurta ve çekilmiş bayat ekmekleri koyun. Hazırladığınız patatesli harçtan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, elinizle yuvarlayın. Sonrada önce una bulayın. Sonrada çırpılmış yumurtaya, en son çekilmiş bayat ekmeğe bulayıp, bir tepsiye dizin. Tüm harcı bu şekilde sırası ile aynı işlemleri uygulayarak bitirin.

Bayat Ekmekli Patatesli Kroket Tarifi


Sonrada hazırladığınız patates kroketleri kızgın yağda -her tarafı nar gibi olarak tabir ettiğimiz şekilde- kızartın. Sonrada servis edip, ikram edin. 

Bu kroketleri ben bazen çocukların beslenmesi içinde hazırlayıp, koyuyorum. Lezzetli bayat ekmekli patates kroketleri çok lezzetli atıştırmalıklar olduğu için, çocuklar büyük bir iştahla, beslenme çantasındaki tüm kroketleri tüketiyorlar. 

Bence sizlerde hemen yapıp, çocuklarınızın beslenme çantasına koyun. Yada okuldan gelen çocuklara ikram edin. Sonrada çocukların övgüler yağdırarak, kroketleri yiyişlerini seyredin... ;)

Bayat Ekmekli Patatesli Kroket Tarifi


Yapacak olanlara şimdiden kolay gelsin ve afiyetler olsun!

Hoşça kalın.

28 Mayıs 2016 Cumartesi

Koli Kutusundan Bahçeli Ev Yapımı (ilkokul proje ödevi)

Merhabalar sevgili okurlar. Bir haftalık ayrılık sonunda yayınlarıma kaldığım yerden devam edeceğim. Bugün sizlere ilk okul 4. sınıfa giden Emir'in matematik proje ödevi olan kartondan ev yapımı yayını paylaşacağım. Çünkü biliyorum ki benim paylaştığım bu proje ödevleri çoğu kişinin işine yapıyor. Öyle olmasa idi. 2014 yılında paylaştığım oğlumun babası ile röportajı yayını halen en çok tıklananlar, arasında yer almazdı...
Paylaştığım bu yayınların, birilerin işine yarıyor olması beni gerçekten de çok mutlu ediyor. :)

Öğretmeni Emir'den ışıklı ve bahçeli bir ev yapımı ödevi vermiş. Bu evi ister konta plaktan, ister kibrit çöplerinden, ister mukavvadan istersen kartondan  gibi... Malzeme sınırı koymadan: 'istediğiniz malzeme ile yapabilirsiniz' demiş.

Biz 'hangi malzeme ile nasıl bir ev yapabiliriz?' diye düşünürken, evimizde atılmak üzere olan bir koliyi gözümüze kestirdik. Ve o koliyi ev şeklinde kesip. Daha sonrada yapışkanlı folya ile kaplayıp, ufak tefek ince detaylarını ekleyip, kartondan evimizi yaptık...
Böylece atık malzemeler ile güzel bir karton evimiz oldu...





Özellikle kız çocuklar bu tarz evler ile oynamaktan, çok hoşlanırlar. Bence sizlerde evinizdeki bir koli kutusundan onlar için bu tarz basit ama, sevimli bir ev yapıp, onları mutlu edebilirsiniz.  Benden söylemesi... :)

Geçen seneki performans ödevi olan; kartondan ütü yapımı yayını...


Hoşça kalın.


21 Mayıs 2016 Cumartesi

BERAT KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN

Selamün Aleyküm arkadaşlar...

Bildiğiniz üzere bugün mübarek bir kandil olan berat kandili...Bugün her zamankinden çok ibadet edip günahlarımız için tövbe edelim. Çünkü bugün beraat etme af dileme günü... ''Rabbim kabul olmayan duadan sana sığınıyoruz ve bu gece sana açılan elleri boş çevirme ''
diye bol bol dua edip yalvaralım...

tokideki sesin berat kandili mesajı


Ya Rabb!

Bizleri (bunu okuyan dostlarımı),

Berat Kandili hürmetine dünyevi ve uhrevi musibetlerden berat edenlerden, maddi ve manevi nimetlere mazhar olup ferah ve sürura çıkanlardan eyle... Amin.


BERAT KANDİLİMİZ MÜBAREK OLSUN.

Hoşça kalın.


20 Mayıs 2016 Cuma

İhanet Noktası Kitap Yorumu

Yazar: Dan Brown

Çeviri: Sezen Soner

Sayfa Sayısı: 511

Baskı Yılı: 2005

Yayın Evi: Altın kitaplar

İhanet Noktası Kitap Yorumu

Dan Brown'ın kitaplarını okumak beni heyecanlandırıyor. En son okuduğum dijital kale ve davincinin şifresi kitaplarından sonra biraz ara verdim. Ne de olsa fazla Dan Brown tozu, bünyeye zarar verir diye düşünmüştüm. Doğru düşünmüşüm. Araya faklı yazar ve kitaplar girdikten sonra okuyunca; Dan Brown'ın kalemini tekrar hatırlamak gerekti. Ki buda kitap okurken, yine aynı şekilde heyecan ve merak duygularını hissetmemi sağladı.

Genellikle Dan Brown gibi bilim kurgu yazan yazarlar, kitabın giriş bölümünde okuyucuyu konuya ısıtmak için bilgiler verirler. Ama Dan Brown hiç öyle bilgi vermek ile uğraşmadan hemen ilk sayfalarda seni olayın içine atıyor. Önce bir afallıyorsun ''Neler oluyor, Kim hain, kim değil'' diye sorular kafanda dolanıyor. Kitabın ortasında olayları az buçuk tahmin ettiğin için biraz sıkıyor. Oda bazı karakterlere gereğinden fazla yer vermesinden kaynaklandığını düşünüyorum.
Daha ki kitabın son sayfalarına gelene kadar. Son sayfalarında tüm kafanızda kurduğunuz düşüncenin tepe taklak olduğunu asıl hainin; yine diğer kitaplarında da olduğu gibi burnumuzun dibinde, hiç kendisinden şüphe hissi uyandırmayan karakterin olduğu ortaya çıkıyor. Buda gerçekten de harika bir şey...

İhanet Noktası Kitabının İçeriği;

Klasik Amerika filmleri gibi uzayda yaşam olup, olmadığını anlatıyor. İtibarını kaybetmek üzere olan NASA'nın çok ilginç bir keşif yapmasıyla olaylar başlar. Bu keşif hem NASA'yı hem de başkanı, yaklaşan seçimlerden kurtaracaktır.

Bulunan şeyi araştırmak üzere bir kaç sivil bilim adamı da kutup bölgesine keşfi onaylamak için çağrılır. Bu çağrılan sivil kişiler arasında; Beyaz Saray gizli haber alma  görevli ve başkanın en güçlü rakibinin kızı olan Rachel Sexton'da vardır.  İlk başlarda uzayda yaşamın olduğu deliller ile ortada iken; aslında işin aslının bambaşka olduğu ortaya çıkar. Ancak bu işin aslının ortaya çıkmasını istemeyen esrarengiz bir kişi. Kurduğu ekip ile işin aslını çözen kişileri ortadan kaldırmak için saldırılar düzenler. Bu saldırıda kimler ölür? İşin aslı ortaya çıkar mı? Bu işte başkanında parmağı var mı? Gibi bir sürü sorunun cevabını bu kitapta bulacaksınız.

Kitap bence ismi ile özdeşmiş, gerçek bir ihanet noktası kitabı. Kitabı okurken, adeta bir aksiyon dizisi izliyormuş hissine kapılacaksınız. Zaman zaman heyecanlanırken, zaman zaman da olaylar çok yavaş ilerliyor diye kızacaksınız. Ancak hiç bir zaman kitabı yarım bırakmayı düşünemeyecek. Sonunda ne olduğunu merak ederek kitabı okuyacaksınız.

Monoton hayatınıza heyecan katmak isterseniz bu kitabı bence kesin okuyun!...

Hoşça kalın.

17 Mayıs 2016 Salı

CUMHURİYET GÜNEŞİ PİYESİ ve EMİR

Emir'in tiyatro konusunda yetenekli olduğunu daha ilk okul 1. sınıftaki öğretmeni keşfetmişti...
 Öğretmenler gününde -başrol olarak- yaşlı öğretmen rolünü vermişti. Birde okuma bayramında Nasrettin hoca rolünü oynamıştı...
Yeni okula geçtikten sonra; derslerin ağırlaşması ve yeni öğretmen, yeni arkadaş ortamı derken tiyatrolara pek katılmamıştı. Hatta katılmak istememişti. Daha ki bu seneki Cumhuriyet güneşi adındaki piyese kadar. Bu piyese katılımını da kendisi istememiş, öğretmeni: ''Emir sen yaparsın'' diyerek görev vermişti. İlk etaplarda biraz mızmızlandı. ''Yok efendim ben katılmak istemiyorum. Piyese çalışacağız diye beden eğitimi derslerinde top oynayamıyorum'' gibi serzenişlerde bulundu. Ama zamanla sevdi. Hatta bana: ''anne bu öğretmenim de bana senin tiyatroda yeteneğin var. Tiyatroyu hobi olarak ilgilen istersen dedi'' dedi...

 Bu arada küçük adamın ilk baş mesleği ünlü bir futbolcu olmak. Bunu öğretmeni de bildiği için, hobi olarak ilgilen demiş. ;) Yoksa başka bir nedeni yok...

CUMHURİYET GÜNEŞİ PİYESİ ve EMİR

Piyes günü oğlumun rolü açlık olduğu için, ona kartondan bir çöp kutusu hazırladım. Ve kıyafet olarakta eski bir pantolonun sağını ve solunu yırtıp, yamadım. Ayağına da bir terlik ve bir iki düğmeyi de ters bağladık mı oldu da bitti. :) Tabi birde çöpten yemek yiyen insanı daha çok andırsın diye ağzına yüzüne çikolata ile kirlettik. :)
Evet itiraf ediyorum; biraz mide bulandırıcı oldu. Ama, çokta tatlı oldu. Yoksa kargaya yavrusu kuzguncuk gözüktüğü için mi; ben o şekilde düşünüyorum acep?.. ;)




Cumhuriyet Güneşi piyesini çocuklar, okulun tiyatro salonunda; okul müdürü, öğretmenler ve velilerin huzurunda oynadılar. Ben heyecan yaparlar diye korkarken; çocuklar gayet sakin ve güzel oynadılar. Doğrusu bu başarılarını ayrıca takdir ettim. Ben olsa idim kesin heyecanlanırdım. :P

CUMHURİYET GÜNEŞİ PİYESİ ve EMİR

Veee piyes sonu yine klasik hatıra fotoğrafı olarak, öğretmeni ve annesi ortasında Emir'im....

Canım kuzum senin bu hallerini hep anı olarak beynime kaydedip, daha sonrada bloğuma ekliyorum. Böylece ilerleyen yıllarda bu günlerin hiç birini unutmadan hatırlamak için. Zira sen gün geçtikçe büyüyorsun, her ne kadar ben büyümeni istemesem de. :(


Hoşça kalın.


13 Mayıs 2016 Cuma

Mayıs Ayının Blogları

Hayırlı Cumalar arkadaşlar; haftanın bloğu yazısını biraz ihmal ettiğim için, bende bundan sonra her ay 3 arkadaşımızı bloğumda konuk etmeye karar verdim. İsmine de ayın bloğu diyeceğim. Benim gibi vakit konusunda sıkıntı yaşayanlar bence bu şekilde yapsınlar, daha kolay olur. ;)

Bu hafta 3 blogger arkadaşımızı bloğumda misafir etmek istiyorum. Bu ay seçtiğim bloggerler de kendi dallarında çok iyi olan 3 blogger. Bu bloggerlerden biri anne blogger, diğerleri ise dikiş ve kitap bloğu olan 3 arkadaşımız. İsterseniz hiç vakit kaybetmeden ilk bloggerimiz ile başlayalım...

tokideki ses

Anne kaleminden, bloğunun isminden de anlaşılacağı üzere bir anne-çocuk bloggeri... Headerinde ''anneliğin çıkmaz sokaklarında yolunu ararken'' diye bir yazı var. Sanırım bu yazı anneliği en iyi anlatan cümlelerden biri. Annelikte bazı durumlarda hakikaten de tam bir çıkmaz sokak gibi arada sıkışıp kalmışlık hissine kapıldığın anlar çok oluyor.

Anne kaleminden arkadaşımızın da tıp ki benim gibi iki çocuğu var. Hatta büyük çocuğu, Emir ile aynı yaşlarda olduğu için, kızı ile ilgili yazılar çok dikkatimi çekiyor. Bu yaşlar tam bir asilik, her şeyin en iyisini ben bilirimlik durumu söz konusu olduğu için, bazı durumlarda beni çileden çıkardığı anlarda; aynı yaşlarda çocuğu olan, başka bir bloggerde aynı durumların kendi çocuklarında da olduğunu söylemesi; insana biraz olsun rahatlatıyor. Ki zaten blog yazmanın en güzel getirilerinden biri bu dünyada yalnız olmadığı bilmek....

Anne kalemindeki yazarımızda Ankara da yaşayan ve çalışan bir anne. Zaten onun aynı zamanda çalışarak çocuğunu idare etmesine de hayranım. Ben sadece ev ve çocuklar ile ilgilenirken dahi, bazen yetemediğimi düşünürken. O aynı zamanda çalışıp, çocukları ile ilgilenmesi bence takdir edilecek bir durum.
Yeni blogger yüzü ile de cıvıl cıvıl olan bloğunda hiç sıkılmadan saatler geçirebilirsiniz...

Bloğu
Facebook
Google


tokideki ses

Dikiş nakış iğne oyası adında bir bloğu olan arkadaş ise bir hobi bloğu. Ben bu arkadaşın özellikle dikiş postlarını kıskanarak takip ediyorum :) Gerçekten de öyle güzel şeyler dikiyor ki; kıskanmamak elde değil. Canım benim birde tatlı kızı var ki tam ısırmalık. Normalde çocukları ısırarak seven biri değilimdir. Ama o kızın yanaklarını gördükçe içimden o yanakları ısırmak geçiyor. ;)
Bebek yuvası olarak adlandırdığı bebek yatağı dikişlerine bayılıyorum. Hatta bir ara kız yeğenim için dikmeye niyetlendim. Ama daha sonrasından cesaret edemeyip, vazgeçtim.

Aslında bu arkadaşın bloğuna gidince iğne oyasından, örgüye ve dikişe kadar bir sürü güzellikler var. İnsan hangisine bakıp, hangisini kıskanacağını şaşırıyor. Ve onun yaptıklarını gördükçe; 'bunlar hobi ise, ya benim yaptıklarım ne?' diyerek kendi yaptıklarını beğenmiyor. :)

Sizlerde şöyle güzel güzel hobi işleri yapıp bloğunda paylaşan kişiler olsada bizde izleyip, gözlerimiz bayram etse diyorsanız hemen bir koşu bu bloğa gidin.



tokideki ses


Kitap sevinci adında bloğu olan; blogger arkadaş ise bloğunun isminde de anlayacağınız üzere bir kitap bloggeri... Bloğunda okuduğu kitapları kaleme alıyor. Üstelik kitap okuma hallerini öyle güzel kombine edip, resim çekiyor ki; bazen o çektiği kitap kombin fotoğraflarına uzun uzun bakmışlığım vardır. ;)

Üstelik okuyup, yorumladığı kitapları öyle güzel anlatıyor ki. İnsan bazen o kitabı okumuş kadar bilgilenirken, bazende acaba x kişi ne olacak? diye merak edip, hemen o kitabı okumak istiyor. Ben özellikle kitap sevinci arkadaşının bloğuna girince, içime hemen kitap okuma isteği doluyor. Bence hiç kitap okumayan insan dahi onun çektiği güzel kitap karelerini vede cümlelerini görünce içine kitap okuma sevgisi gelir. Bundan eminim... ;)

Kitap yorumları yanında film yorumları da var. O film yorumları da okumaya değer, değerli ve güzel yorumlar. Kısacası, siz hemen kitap sevincinin bloğuna gidip, onun yazdığı sözcüklerde kaybolun. Böylece bir çok kitap hakkında bilginiz olur. Ve kelime dar ağacınız genişler... ;)

Bloğu
Google
İnstagram


Hoşça kalın.


12 Mayıs 2016 Perşembe

Çilekli Sultan Lokumu Tarifi

Selamun aleykum arkadaşlar!...
Bugün sizlere çok hafif ve lezzetli bir tatlı olan; çilekli sultan lokumları tarifini vereceğim. Bu tatlıyı, canınızın tatlı çektiği -özellikle- yaz akşamlarında yapın. Çünkü çilek aramalı sultan lokumlarından yediğiniz anda içinizi serinlerken, ağzınız da tatlanır. ;)

Özellikle ağır akşam yemeklerinden sonra; tatlı niyetine, bir sütlü tatlı olan, çilekli sultan lokumundan yapıp, ikram edebilirsiniz.

Çilekli sultan lokumu nasıl yapılır?


Çilekli sultan lokumu malzemeleri

  • 1 Su bardağı irmik
  • 1,5 su bardağı süt
  • 1 su bardağı çilek
  • Yarım bardak şeker
  • 1 paket krem şanti
  • Dışı için hindistan cevizi


Çilekli sultan lokumu nasıl yapılır?


İlk olarak çilekler bir rondada ezilir. Daha sonra püre haline getirdiğiniz çilek, irmik, süt ve şeker orta ateşte koyu bir kıvam alınana dek pişirilir. İyice soğutulur. İyi soğuduğuna emin olduktan sonra krem şanti eklenir ve iyice karıştırılır. Krem şanti soğumadan eklerseniz lokumlarınız sıvı bir kıvam alır. Onun için istediğiniz gibi şekillendiremezsiniz.

Çilekli sultan lokumu nasıl yapılır?
Daha sonra geniş bir kaba hindistan cevizi dökülür. Sonra çilekli ve irmikli harçtan ıslattığınız eliniz ile ceviz büyüklüğünde parçalar alıp; top gibi yuvarlanıp hindistan cevizine bulanarak servis edilir.  Servis ederken isterseniz kürdan batırıp, servis edin. İsterseniz benim gibi badem yada fındık ve cevizi çilekli irmik toplarınızın ortasına batırıp, sunum yapabilirsiniz. Bu şekilde göze daha güzel gözüktüğü gibi dahada lezzetli oluyor...

Afiyet olsun.

Hoşça kalın.


9 Mayıs 2016 Pazartesi

Anneler Günü Hediyesi ve Yemeği

Anneler gününe olan düşmanlığımı; bana sevdiren kuzucuklarım ve kocişkom sayesinde yine çok güzel geçti. Özellikle son 3 yıldan beri çocuklarımın kendi çaplarında, bana sürprizler yapmak için zaman ve emek harcamaları bana en büyük hediye oluyor.

Anneler Günü Hediyesi ve Yemeği

Bu senede Efe'm okulda bir anneler günü şiiri ezberlemiş ve resimler yapıp, boyamış.
Emir bu sene şiir ve resim yerine, artık büyüdüğünü kanıtlar gibi bir tane kırmızı karanfil almış. Ohhh mis gibi kokan karanfili kokladıkça bir başka mutlu oldum.

İlk senelerde, eşim anneler günü kutlamak için bir plan hazırlarken; ben genellikle o plana dahil olmak istemezdim. Ki zaten anlayışlı kocişkomda; beni anlar, ısrar etmezdi.

Yukarıda da yazdığım üzere son 3 yıldır anneler gününe olan düşmanlığım geçti. Ancak yinede benim anneler gününü kutlayacağım bir annem olmadığı için içimde bir burukluk halen var. Takdiri ilahi ne yaparsın :(

Anneler Günü Hediyesi ve Yemeği


Eşim bu sene ailenin annelerini yemeğe götürmeyi planlamış. Tabi benim yine son saate kadar haberim yoktu. Onun için yine sosyal medyalarda çarşaf çarşaf paylaşılan, sürpriz bir kahvaltı olmadığı için biraz hayal kırıklığı yaşadım. Ama neyse sürpriz bir akşam yemeği ile hayal kırıklığım geçmiş oldu. ;)

Her şey bir yana, hayatımın renkleri olan kuzucuklarım yine her zamanki gibi ara ara gelip: ''Anneeemm, anneler günün kutlu olsun! Sen olmasan biz ne yapardık!'' diyerek boynuma sarılıp, öpücükler yağdırması bana en iyi gelendi. Canlarım benim, asıl siz iyi ki benim kuzularımsınız. İyi ki benim akıllı, uslu yavrularımsınız. Asıl ben, siz olmasanız ne yapardım!

Hoşça kalın.


7 Mayıs 2016 Cumartesi

Anne Demek…

anneler günü hakkında yazı

Anne demek, kurulan her sofrayı şenlik havasına büründürürken, mutfakta bulaşık yıkadığı için o sofraya oturamamaktır. Çocuğuna bembeyaz giydirdiği elbiseyi yarım saat sonra lekeli gördüğünde kıyamadığı için kızamamaktır. Sohbetin en güzel yerinde, yağmur yağdığı için çamaşırlara koşmaktır. Anne demek, çocuğu mikrop kapmasın diye yerleri defalarca silmek, içine sinmediği için aynı yeri durmadan tekrar tekrar temizlemektir. Bulaşıktan, çamaşırdan, evi toplamaktan vakit bulamadığı için kuaförün yolunu unutmaktır. Çocukları hasta olmasın diye elinden geleni yapmak, mutfağı, banyoyu temizlerken çamaşır suyunu su gibi kullanmaktır. Anne demek, dışarıya çıktığı zaman kendine bir şeyler almayıp çocukları için her şeyi almaktır. Çocuğu oyun oynarken kirlenmesin diye sürekli çantasında ıslak mendil taşımaktır. Zorluklarla mücadele etmek, her şeye rağmen çocukları için çalışmak ve  çabalamaktır. Anne demek, kahramanlığı yeniden yazmaktır.

Anneliğin ne demek olduğunu çok iyi bilen Vissmate, annelerin titizliğinde geliştirdiği yoğun kıvamlı çamaşır suları ile her evi baştan aşağıya koruma altına alırken %100 hijyen sağlar. Özel geliştirilmiş güçlü formülü ile tüm lekelere anında etki eder ve tek hareketle en zorlu kirleri bile söküp atar. Temizliğe yeni bir boyut kazandıran Vissmate, hijyenik bir ev ortamı yaratarak çocuğunuzu ve sevdiklerini de koruma altına alır, annelerde rahat bir nefes alır.


Hoşça kalın.


4 Mayıs 2016 Çarşamba

Çocuklarda Büyüme Ağrısı

Çocuklarda Büyüme Ağrısı

Emir'in en büyük hobisi; hatta hobisi olmaktan daha çok arzusu, iyi bir futbolcu olmak... Kuzumun bu arzusu bazen o kadar abartılı oluyor ki, bıraksan sabah akşam yorulmadan top peşinde koşacak... Onun o halini gördükçe analık hormonlarım ağır bastığı anlarda, ona bir şey olacak, sakatlanacak diye çok korkuyorum. Çünkü futbol oynadığında görüyorum ki ondan yaşça ve bedenen büyük çocuklar ile de top oynuyor. Allah korusun ya ayağına çok sert vururlarsa, ya top suratına çok sert çarparsa, ki gözünde gözlükte olduğu için neler olabileceği ihtimali aklıma gelince dahi afakanlar basıyor. :( diye sürekli bir tedirginlik halindeyim... :(

O yüzdende oğlum mahalle maçlarına giderken ya da arkadaşları ile futbol oynamaya giderken kimler ile oynayacağını, oynadığı kişiler arasında ondan büyük çocukların olup, olmadığına varana kadar en ince ayrıntısına kadar sorar. Eğer tatmin olacağım cevaplar alamazsam gitmesine izin vermem. Benim bu hareketime çok sinirlenir ve baba-oğlu bana: '' Ne biliyorsun oğlunun büyük bir futbolcu olmayacağını, belkide sen bu şekilde onu engelleyerek onun geleceğine mani oluyorsun, Arda'nın annesi de senin gibi oğlunu arkadaşları ile top oynamaya göndermeseydi; bu kadar büyük bir oyuncu olmayacaktı'' diyerek bana sözle baskı yapıyorlar. Bazen onlar beni yenip, oğlumun top oynamasına izin vermek zorunda bırakırken, bazende ben onları yenip, o gün top oynamak yerine hep birlikte başka bir şey yapıyoruz... gibi...

Tabi oğlum top oynamanın zorlukları olan dizlerini kanatma, bacaklarında morarma gibi fiziksel aksiliklerde yaşıyor. Bu gibi durumlarda genellikle tentürdiyot ve buz gibi ufak tedaviler yaparak geçiştiriyordum. Ki zaten zamanında 'hangimizin dizi kanamadan ve bacakları morarmadan büyüdük ki!' diye düşüyordum.

En son bir ay önce gece uykusunda ağlayarak uyanana kadar. Uykusundan: ''bacağım ağrıyor!'' diye bas bas bağırarak uyandığını görünce; '' Eyvah bacağını, top oynarken sakatlamış'' diye hemen korktum. Onun, o iki gözü çeşme ağlar halini gören babası da korktu. Ve hemen en yakın acile götürdük. Tetkikler ve muayene sonucu; çok şükür ki hiçbir şey olmadığını öğrendik. Peki neden bu şekilde bacaklarının ağrıdığını sorunca da doktor bize: ''Yaşı itibari ile kas ağrısı yani bizim anlayacağımız şekilde büyüme ağrısı olabileceğini söyledi.'' Ki zaten biz doktora götürdüğümüz zamanda ağrısı çoktan geçmiş ve sakinleşmişti. Doktor büyüme ağrısı deyince zaten biz hemen kendi çocukluğumuzu hatırlayıp, o ağrıların ne meret bir ağrı olduğunu hatırlayıp, sakinleştik.

Büyüme Ağrısı Nedir?

Çocuklarda büyüme ağrısı, 3–12 yaş arasında çoğunlukla bacaklarda, gece ve akşamları, uykudan uyandıracak şekilde yoğun olan bir ağrıdır. Bu ağrı bazen birkaç dakika sürebilir, bezende birkaç saat. Nedeni bilinmeyen ağrılardır... Eklem yada kemikte olmayan bu ağrı kas ağrısı gibidir. Genellikle fiziksel aktivite sonrası görülür. Kimi zaman günlerce ağrı hissedilmez, kimi zamanda sık ağrılar olabilir.

Büyüme Ağrısının Tedavisi

Bu ağrının hiçbir şekilde tedavisi yok. Bu şekilde çocuk bacağım ağrıyor diye huysuzlandığında hemen bacağına masaj yapın ve sıcak bir havluya sarıp, sıcak uygulayın. O zaman bir müddet sonra geçiyor. Biz genellikle Emir'in bacaklarına biraz masaj yaptıktan sonra ütü ile ısıttığımız ılık havluyu ağrıyan yere sarıyoruz. Bu şekilde yapınca genellikle Emir: ''ohh be! Geçti...'' diyor.


Eğer çocuk yürürken topallıyorsa, ağrı ile birlikte ateşi varsa, eklemde şişlik ve kızarıklık varsa mutlaka doktora götürmelisiniz.. Çünkü bu belirtiler büyüme ağrısından değil. Allah korusun başka bir sebepten dolayıda olabilirmiş....

Hoşça kalın.

2 Mayıs 2016 Pazartesi

Limonlu İrmik Tatlısı Tarifi

Buruk tadı ve hoş kokusuyla limon C vitamini yönünden oldukça zengin... Limonu en çok kullandığımız yer şüphesiz salatalar olduğu gibi pırasa, dolma, barbunya gibi birçok yemekte lezzet vermek amaçlı ekleriz.Yine birçok çorbayı terbiyeleme de kullanırız. Limon suyu ayrıca meyve kokteyllerine katılır, dondurması yapılırBalığın vazgeçilmezidir. Suyu ile şeker ve nane katarak serinletici içeceklerden olan limonata yaparız.Tatlıların şurupları limon suyu katılarak hazırlanır. Faydalarını incelediğimizde mutfağımızda ve sofralarımızda elimizden geldiğince daha fazla tüketmek gerektiğini düşünüyorum. İşte bu sebepten, eminim ki herkesin en az birkaç kez yapmış olduğunu düşündüğüm irmik tatlısını, ben limonlu yaptım. 

Limonlu İrmik Tatlısı Tarifi

Limonlu irmik tatlısı malzemeleri

  • 1 litre süt
  • 9 yemek kaşığı irmik
  • 9 yemek kaşığı şeker
  • 1 yemek kaşığı margarin

Limon sosu için:
  • 3 yemek kaşığı nişasta
  • 1 limon rendesi
  • 1 limon suyu
  • 1 su bardağı su
  • Yarım çay kaşığı zerdeçal

Limonlu irmik tatlısı nasıl yapılır?

İlk olarak süt, şeker ve irmik karıştırılarak muhallebi kıvamında irmik tatlısı pişirilir. Ocağın altını kapattıktan hemen sonra margarin ekleyip, karıştırarak, margarin eritilir. Sonra küçük bir borcamın -dibine yapışmaması için- tabanı soğuk suda ıslatılır. Sonrada hazırladığınız irmik tatlısı borcama dökülür. Ve hemen ilk sıcaklığı geçer geçmez buzdolabına soğuması için kaldırılır. 

İrmik tatlısı buzdolabında soğurken siz limonlu sosunu yapmak için 1 limonun önce kabuğu rendeleyip, suyunu sıkın. Sonrada su, nişasta, şeker ve zerdeçalı ekleyip, pişirin. Bu arada bu limonlu irmik tatlısının içine zerdeçalı sırf renk vermesi için eklenir. Sakın tat verir diye korkmayın. Hiçbir şekilde tadı olmuyor. Sadece daha sarı bir renk veriyor.

Hazırladığınız limon sosunu; buzdolabında bekleyen irmik tatlısının üzerine eşit bir şekilde döküp, hemen buzdolabına kaldırın. Bir 4 saat kadar beklettikten sonra dilimleyip, ikram edebilirsiniz. Eğer vaktiniz varsa 1 gece bekletin. O zaman daha kıvamlı ve lezzetli oluyor. Benim limonlu irmik tatlım 1 gece buzdolabında beklemişti...

Limonlu İrmik Tatlısı Tarifi

Limonun hafif ekşimsiliği ve serinliği ile hafif ve lezzetli bir tatlı oluyor. Bu tatlıdan özellikle yaz akşamlarında içinizi serinletecek bir tatlı aradığınızda hiç tereddüt etmeden yapın. Yiyen kişilerden tam puan almış bir tatlıdır, bilginize!... ;)


Hoşça kalın.