30 Ocak 2019 Çarşamba

YERALTINDAN NOTLAR KİTAP YORUMU

Yazar: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Sayfa Sayısı: 159

Yayın Evi: İkon yayıncılık

YERALTINDAN NOTLAR KİTAP YORUMU


Zaman zaman dünya klasiklerini okumayı seviyorum. Ölümsüz yazarların kaleminden çıkmış kitapları okumak bana iyi geliyor. Dostoyevsiki'de yine çok beğendiğim bir yazar olduğu için yeraltından notlar kitabını görünce hemen okumak istedim. Çünkü bu roman Dostoyevski’nin daha sonra yazacağı büyük romanların ip uçlarını taşımaktaymış.

Yeraltından Notlar Kitap iki bölümden oluşuyor. Birinci bölüm 'yeraltı' ikinci bölüm ise 'notlar' kısmından oluşuyor.  İlk bölüm olan 'Yeraltı' daha çok karakterin kendisini tanıtması, onu yeraltına iten sebepleri ve hitap ediş şeklinin okuyucu olarak değilde 'Baylar' olar hitap şekli ile dostane bir şekilde dertleşme kısmı diyebilirim.
İkinci bölüm olan 'Notlar' ise karakterin anılarından oluşan anlattığı kişiliğinin boşluğunu doldurur nitelikte bir bölüm. Pasif, uyumsuz, depresif, korkak ve ani ruh hallerine girebilen değişik bir karakter. Son olarak karakterimiz yalnızdır. Ve bu yalnızlık ona göre tercih edilmiş bir yalnızlıktır. O yalnızlığını kitaplar ile avutur. Kitaptan birkaç alıntı bırakıyorum.
Evde en çok okumakla vakit geçiriyordum. Böylece içimde kabaran duyguları dış etkilerle bastırmak istiyordum. Okumak elimde tek çare idi. Okumaktan şüphesiz çok faydalanıyordum. Kitaplar bana zevk, heyecan, ıstırap veriyordu.
İnsanın gözü yalnızca kederi ve acıyı görür de mutluluğu fark etmez bile. Oysa bir an için düşünürsek, mutluluktan da yeterince payımızı aldığımızı görürüz.

Duvarı yıkacak gücüm yoksa, onu yıkmak için kendimi paralayacak halim yok tabii ki, fakat önümde duvar var diye ona boyun eğecek de değilim.
Yeraltından notlar Kitabını; kitaptan çok güzel bir soru ile bitirmek istiyorum: "Hangisi daha iyidir, kolay elde edilmiş bir mutluluk mu, yoksa insanı yücelten acılar mı? Evet, peki ya sizce hangisi?"


Bana Ulaşabileceğiniz Diğer Sosyal Hesaplarım

25 Ocak 2019 Cuma

SÜTLÜ HAVUÇ ÇORBASI TARİFİ

Merhabalar sevgili okurlar. Kış mevsiminde akşam yemeklerimiz çorbasız olmaz. Yemek yemeye başlayınca ilk olarak sıcacık dumanı üstünde bir çorba içip içimizi ısıtarak başlamak bence en güzeli. Bizim ailede Efe hariç herkes çorba içmeyi çok sever.
Bende her akşam aynı çorbaları yapmak yerine arada farklı çorbalarda yapıyorum. Bu çorbada öyle değişik bir tarif aradığım anda karşıma çıkmış tarif. Hazır bu mevsimde en ucuz ve en bol manav tezgahlarında da havuç varken; sizde sütlü havuç çorbasından yapın derim. 😋

SÜTLÜ HAVUÇ ÇORBASI TARİFİ

Sütlü Havuç Çorbası Malzemeleri

  • 3 adet havuç
  • 2 çorba kaşığı un
  • 1 çorba kaşığı tereyağı
  • 2 çorba kaşığı sıvı yağ
  • 1 lt süt
  • 1 su bardağı su
  • 1 çay kaşığı pulbiber
  • Tuz
  • Karabiber

Sütlü Havuç Çorbası Nasıl Yapılır?

İlk olarak havuçları soyup, rendeleyin. Çorba tenceresini ocağının üzerine koyup, altını yakın. Sıvı yağ ve tereyağının yarısını tencereye koyun. Yağ ısınınca rendelediğiniz havuçları tencereye koyun ve soteleyin. Havuçlar yumuşayınca unu ekleyin ve kavurmaya başlayın.
Un kavrulduktan sonra sütü yavaş yavaş ekleyin. Sonra suyunuda ekleyip kaynamaya bırakın. Damak tadınıza göre tuz ekleyin. Çorba istediğiniz kıvama gelince ocağın altını kapatın. Sonrada bir blendir yardımı ile çorbanın içindeki havuçları ezin.
Ayrı bir tencerede kalan tereyağ ve sıvı yağı koyup eritin. Yağ eriyince üzerine pul biber ekleyin. Sonrada hazır olan sütlü havuç çorbasından bir kaseye koyun ve üzerine hazırladığınız pul biberi yağdan koyun. Sonrada vitamin deposu havuç çorbasını çocuklarınız ve kendiniz afiyetle için...

Yapacak olanlara şimdiden kolay gelsin ve afiyetler olsun...

Bana Ulaşabileceğiniz Diğer Sosyal Hesaplarım

21 Ocak 2019 Pazartesi

PARFÜMÜN DANSI KİTAP YORUMU

Yazar: Tom Robbins

Çeviri: Belkıs Çorakçı Dişbudak

Sayfa Sayısı: 373

Baskı Yılı: 2002

Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları

PARFÜMÜN DANSI KİTAP YORUMU

Tom Robbins'in ilk okuduğum kitabı. Kitabın arka kapağında yazılan: ''Bu kitapta hayatlarını bir 'deney' olarak yaşayanlar anlatılmaz. Onların okumalarına da gerek yoktur!...'' Sözü beni heyecanlandırmış. Ve hemen kitabın sayfalarına okumak için gömülmüştüm. Ancak bu kitapta tıp ki şairin romanı gibi elimde sürünengillerden oldu. Bu kitabın üzerine yine bir kaç kitap okumuş. Ve sonra her kitap seçiminde sanki beni çağırıyormuş hissi uyandıran kitabı sonunda eline alıp, hepsini okudum.


Parfümün Dansı Kitabının Konusu

Yukarıda da yazdığım gibi zor ilerleyen bir kitap; çünkü zamanlar ve mekanlar oldukça faklı ilerliyor. Bir New Orlans, bir Seatle, birden Paris, hoooop bir bakmışsın Hristiyanlığın yeni zamanlarında bir Batı Avrupa krallığı şeklinde dört ayrı koldan ilerliyor. Kitabın bir kısmına kadar Kral Alabor'ı bekliyorsunuz. Ondan sonra 'V' lı ne yaptı? şeklinde kafanızda sorular oluşuyor.İsterseniz kitabın baş karakterleri olan Alabor, Kudra ve Pan kim onlardan da çok az bahsedeyim. Küçük bir İskandinav topluluğunun kralı olan Alobar, ülkesinde krallığın verdiği keyif ve rahatlıkla yaşarken bir gün saçlarında bir telin beyazlandığını görür. Alobar'ın yaşadığı toplumun töresinde kesin bir kural vardır ki bir kral, yaşlılık belirtisi gösterdiği zaman halkın refahı için bir törenle zehirli yumurta yedirilerek öldürülmek zorundadır. Alobar ölmek istemez, toplumunun kurallarına karşı çıkar ve ölümü yeneceğine inanmaya başlar. Bu düşünceyle birlikte ölümsüzlüğü aramak için masalsı ve eğlenceli bir yolculuğa çıkmaya karar verir. İlk hedefi Doğu'dur. Yolculuğu sırasında da Yunanistan'da zevkin ve çobanların tanrısı Pan ile tanışır. Bundan sonra da yolculuğu daha absürt hale gelir. Hindistan sonra tekrar Avrupa, en sonunda da Yeni Dünya'ya uzanan ölümsüzlük ve bilgelik yolcuğu sürüp gider. Tabii bir de onda ölümsüz aşkı bulduğu Hintli Kudra vardır.
Kitaptan altını çizdiğim bir kaç şeyi de buraya eklemek istiyorum...

Doğmak ve ölmek kolaydı. Zor olan hayatın kendisiydi.


İnsan mutsuzken hep dikkati kendine dönüktür. Gitgide kendini çok ciddiye almaya başlar. Mutsuzu neşelendirmeye çalıştığında, istemez, karşı çıkar. Çünkü neşelendiğinde, dikkati kendinden uzaklaşacak ve evrenle kucaklaşacaktır. Mutsuzluk, kendine düşkünlüğün varacağı son noktadır.


Ölüm o evde oturmuyor. Ölüm yalnızca o evin bazı odalarına verdiğimiz bir isim. Biz yaşayanların o odalardan korkmamıza sebep, oralardan hiç geçmemiş olmamızdır.


Ya da belki benim özlediğim şey kusursuzluk değil de eksiksizlikti. Hayattan kaçmaya adanmış bir hayatta da eksik olan bir taraf var.



Sonuç olarak; soluklanarak okuyabileceğiniz, kimi zaman sıkılıp kimi zaman coşturarak okuyacağınız, karma karışık bir kitap...

Bana Ulaşabileceğiniz Diğer Sosyal Hesaplarım

14 Ocak 2019 Pazartesi

KUŞBAŞILI PİDE TARİFİ

Merhabalar sevgili okur.
Efe'yi okula bırakma vaktim henüz varken; hemen arşivde bekleyen bir tarif olan kuşbaşılı pide tarifini sizinle paylaşmaya geldim. Bence bu tarifi yapın. Çünkü sonuç harika! 😍
Bildiğiniz üzere denemediğim yapmadığım hiçbir tarifi burada paylaşmıyorum. Tariflerimi denerken genellikle yapım aşamalarının da fotoğraflarını da çekiyorum ki yapacak olanların aklında soru işareti kalmasın diye. Zaten bir tarifi genellikle 2 kere yapıp öyle sizlerle paylaşıyorum. O sebepten bu tarifimde tıp ki diğer tariflerim gibi kefil olduğum bir tarif. Birebir uygularsanız sonuç mükemmel olur.... 🙈

KUŞBAŞILI PİDE TARİFİ
Bu tarif sayesinde En iyi pidecilerde yediğiniz pidelere taş çıkartacak lezzette pideyi evde yapmış olacaksınız. Üstelik evde yapmanın birçok avantajı var. İlk olarak dışarıda 1 pideye verdiğiniz para ile aile boyu pide ziyafeti çekebilirsiniz. 😋 İkincisi tüm malzemeleri kendiniz aldığınız için en kalitelisini kullanma imkanınız var.

İsterseniz daha fazla uzatmadan hemen tarife geçeyim...

Kuşbaşılı Pide Malzemeleri


Hamuru İçin:

  • 1.5 su bardağı ılık süt
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 paket yaş maya
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tane kesme şeker
  • 1 adet yumurtanın beyazı (sarısını üzeri için ayırın)
  • Aldığı kadar un (5-6 su bardağı kadar)

İçi için:

  • 500 gram dana kuşbaşı et
  • 2 adet kuru soğan
  • 3 adete sivri biber
  • 1 adete domates
  • Kekik
  • Karabiber
  • Kimyon
  • 1 çorba kaşığı zeytin yağı
  • Tuz
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • 1 yemek kaşığı domates salçası

Üzeri İçin:

  • 1 Adet yumurta sarısı
  • 1 yemek kaşığı sıvı yağ
  • Rendelenmiş kaşar peyniri

Kuşbaşılı Pide Nasıl Yapılır?

Unu bir kaba alın ortasını havuz gibi açın. Ortasına bir tane maya ve 1 tane yumurtanın beyazını ekleyin. Tuz unun yukarı kısmına gezdirin. Sonra havuzun içine ılık su ve ılık süt ekleyin. Sonra şekerde atıp elinizle ortadan mayayı eriterek hamuru yavaş yavaş kenardan un alarak yoğurun. Hamur tıp ki poğaça hamuru yumuşaklığında olmalı. Un oranını kendinize göre ayarlayın. Çünkü kullanılan bardak hatta yumurta bile sıvı ve kuru karışımı etkiliyor. Hamurumuz bir saat mayaya gelmesi için dinlendirin.

Bu arada etler kuşbaşı doğrayın. Bir tencereye alıp bir bardak su ile pişirin. Soğanlar yemeklik doğrayın sıvı yağ ile kavurun. Yemeklik doğranan biberleri de tavaya alın. Biraz kavrulduktan sonra kuşbaşı etleri ilave edin. Tuzu baharatları ayarlayıp karıştırın. Ardından domates ilave edip karıştırıp, ocağın altı kapatın.

KUŞBAŞILI PİDE TARİFİ

Mayaya gelen hamuru bezelere ayrın. Bezelere un serpip bir merdane yardımı ile açın. Açılan hamura hazırladığınız iç harçtan koyun. Sonrada kenarlarını kapatıp pide şeklini verin. Daha önceden ayırdığınız yumurta sarısının içine sıvı yağ koyup çırpın sonrada bir fırça yardımı ile pidenin kenarlarına sürün.

Kuşbaşılı Pide Nasıl Yapılır?

Fırın tepsisine elinize un alıp, tepsinin içini unlayın. Sonrada hazırladığınız kuşbaşılı pideleri teker teker dizin. Sonrada üzeri kızarana kadar fırında pişirin. Pişmesine 5 dakika kala fırından çıkarıp, rendelenmiş kaşar peyniri serpiştirin. Bunu yapmak sizin tercihiniz isterseniz hiç kaşar peyniri serpmeyin. Bene çok az serpiştirdim. Efe'nin isteği üzerine...

Kuşbaşılı Pide Nasıl Yapılır?

Fırından çıkardıktan sonra bol kopüklü ayran eşliğinde afiyetle yiyin. Biz bu kaşarlı ridelere bayıldık. Hatta şuanda bu tarifi yazraken ağzım sulandı. En iyisi en kısa zamanda tekrar yapmak lazım. Yapınca instagram sayfamda paylaşırım. Bu arada instagram sayfamı henüz takip etmeyenler varmış. Bana kuşlar haber verdi. 👀

Bana Ulaşabileceğiniz Diğer Sosyal Hesaplarım

8 Ocak 2019 Salı

EFE'NİN 10 YAŞ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI (GALATASARAY TEMALI)

Senelerce her kuzum için ayrı ayrı emek vererek hazırladığım doğum günleri sayesinde 'doğum günü' denilince ilk akla gelen kişi oldum. :)
Hazırlaması da kutlaması da eğlenceli. Lakin kötü olan yani kuzularım gün geçtikçe büyüyor. Tabi doğal olarak bende yaşlanıyorum. Zaten en kötü tarafıda o. Efe'mde bu sene tıp ki abisi gibi tek haneli rakamlardan iki haneli rakamlı yaşa geçti. Onunda iki haneli bir yaşı var. Efe artık 10 YAŞINA GİRDİ!

EFE'NİN 10 YAŞ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI (GALATASARAY TEMALI)

Her sene oğlum farklı karakterlerden seçim yaptı. Bende onun seçimine uygun bir konsept belirleyip, pasta, süsleme ve kostümleri dahil her şeyi bizzat kendim emek vererek hazırladım. Bu sene kuzum geçen seneki abisinin konsepti olan GS (galatasaray) temalı bir doğum günü istedi.

EFE'NİN 10 YAŞ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI (GALATASARAY TEMALI)


Banner ve süslemeler hazır olduğu için bu doğum gününde süsleme ile uğraşmadım. Abisinden kalan süslemeleri kullandım. Ancak oğlum kafasına galatasaraylı bir bandana istediği için ona hemen en basitinden bir bandana hazırladım. Daha sonrada pasta ve ikramlıklarını hazırladım...

EFE'NİN 10 YAŞ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI (GALATASARAY TEMALI)


10 Yaş Doğum Günü menüsü

  • Yaprak sarması
  • Ispanaklı ve peynirli gül böreği
  • Çörek otlu kurabiye
  • Zencefil ve tarçınlı kış kurabiyesi
  • Pudra şekerli kurabiye
  • Patatesli poğça
  • Mercimek köftesi
  • Patates salatası
  • Mısır patlatması 
  • Ve Galatasaraylı yaş pasta
Pastam lezzet olarak yine iltifatları aldı. Çikolatalı ve muzlu bir pasta yaptım. İnstagramda pastanın kesilmiş halini merak edenler olduğu için. Kestikten sonrada fotoğrafını kestim. ;)

EFE'NİN 10 YAŞ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI (GALATASARAY TEMALI)

Canım oğlum umarım tüm hayatın mutluluk, başarı, sağlık ve aşk ile geçer. Öyle tatlı bir çocuksun ki sen anlatamam. Ta ki bir gün sen de benim gibi evlat sahibi olursan, işte o zaman hissettiklerimin ne kadar muhteşem olduğunu anlayabilirsin.
EFE'NİN 10 YAŞ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI (GALATASARAY TEMALI)



Şaka gibi Benim küçük ak kuzum 10 yaşına girdi. Evet her sene yaş hanesine bir sayı daha ekleniyor. Lakin sen ne kadar büyürsen büyü benim gözümde her zaman küçücük bebeğim olacaksın. Seni her zaman öpüp koklayacak, bağrıma basacağım. Sen her zaman benim canım, canımdan öte varlığım olacaksın. İyi ki varsın oğlum. Baban, abin, kardeşin ve ben seni çooook seviyoruz!

EFE'NİN 10 YAŞ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI (GALATASARAY TEMALI)

Hadi üfle mumlara dile dileklerini. Pastanın etrafında tüm sevdiklerin, yüreğinde umut ettiklerin olsun. Bugün ne dilediysen hepsi gerçek olsun. Canım oğlum doğum günün kutlu olsun.

Bana Ulaşabileceğiniz Diğer Sosyal Hesaplarım