Merhabalar arkadaşlar buraları yine boşladım; farkındayım... Ancak bildiğiniz üzere buraya yazmak zaman ve emek istediği için öyle kolay kolay yazılamıyor. Neyse efendim geç olsun ama güç olmasın der ve konumuza geçelim... Bu seneki tatilimizi İzmir'e gittik. (beni instagramdan takip edenler bilir.) Kız kardeşimin yanına gittim. O sebepten bu seneki tatilimiz hemi ziyaret hemi gezi şeklinde oldu. Bence çokta güzel oldu.Yine her sene yaptığımız gibi yol güzergahımızda olan şehirleri gezerek gittik.
Ege Bölgesi gezisi yazı dizime ilk
Afyonkarahisar ile başlamak istiyorum.
Afyonkarahisar tarihten bugüne pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış. Kurtuluş Savaşı zamanlarındaki konumuyla da ülkemizin tarihi açısından oldukça önemli bir konumda bulunuyor. Tarihteki yerinin yanında doğal güzellikleri ve termal olanakları ile öne çıkan şehirde gezilip görülecek çok sayıda yer mevcut. Ancak biz yol üzerinde durakladığımız bir yer olduğu için bilindik birkaç yerini gezebildik. Ancak bu şehir en az 3 gününü vermeniz gereken gezilesi ve görülesi bir yer...
Yine sabah erken saatlerde kahvaltı dahi yapmadan yola çıktığımız için kahvaltımızı yol üzerinde ormanlar içinde yer alan
''Köroğlu et mangal çay kahvaltı'' da yaptık!
Sucuklu yumurta, tahin, kaymak ve diğer ürünlerle zengin bir kahvaltı. Çaylar ve havası güzel, fiyatlar ortalama Bence yol güzergahında gidilebilecek harika bir yer.
Afyonun merkezinde Anıtpark’ın içinde yer alan anıt; Avusturya’lı heykeltıraş Krippel’e yaptırılmış ve 24 Mart 1936 tarihinde büyük bir törenle, İsmet İnönü tarafından açılmıştır. Kurtuluş Savaşı anısına, taş kaide üzerine galip gelen Türk askeri ve yenik düşen düşman askerini betimleyen bronz heykel bulunmaktadır. Taş kaidenin dört tarafına da, savaşla ilgili bronz kabartmalar işlenmiş.
Tarihte keşfedilmeyen kale olarak da bilinen
Afyon Kale’si şehirde uğramanız gereken bir başka yer kesinlikle. (Yukarıdaki fotoğraf karesinde en tepede gözüken bayraklı yer.) Volkanik bir kaya üzerinde yüksekliği 226 metre civarında olan kale aynı zamanda Hitit İmparatoru II. Murşil’in Arzava savaşında kullandığı kaledir. Bizde Zafer anıtında ve parkında soluklandıktan sonra kaleye çıkmak için yola koyulduk.
Karahisar kalesine çıkarken Afyonun ilk yerleşim yerleri olan tarihi konakların içinden geçiyorsunuz. Böylece
Afyon tarihi konakları da gezme şansımız oldu.
Afyonkarahisar şehrinin eski yerleşim yerlerindeki mahalleler doğal bir doku oluştururken, kentin geçirdiği yangından (1902) sonra kurulan mahalleler, ızgara şeklinde dik kesişen sokaklardan oluşmaktadır. Sit alanı olarak belirlenen bu mahallelerde çok düzgün ve akılcı şehircilik planlaması görülmekte...
Afyonkarahisar şehrinde 1902 yılında çıkan büyük yangından sonra 6 ayda planlanan ve 3 yıldan kısa sürede bitirilen bu binaların hiçbiri birbirine benzemediği gibi, birbirlerinin görüntülerini de engellememekte. Gün ışığını en iyi kullanan ustalar, güney ve kuzey rüzgârlarından da en iyi şekilde yararlanmışlar. Restore edilerek turizme kazandırılan tarihi Afyon Evleri restaurant, cafe, butik otel olarakta hizmet vermektedir.
Afyonkarahisar şehir merkezinde volkanik özellikli, yerden yüksekliği 226 metre olan doğal yükseltili bir kaya kütlesi üzerindedir. M.Ö. 1350 yıllarında Hitit imparatoru II. Murşil zamanında Arzava seferinde mustahkem mevki olarak kullanılmıs olan kale önce Hapanuva; Roma ve Bizans dönemlerinde Akroenos; Selçuklular’dan itıbaren ise Karahisar adı ile anılmıştır.
Afyon Kalesi toplamda 550 basamaktan oluşmaktadır.
"Düzlükte, gelip geçse de yol, Afyonkarahisar'dan
Ey yolcu, görünmez Afyonkarahisar, istasyondan
Şayet vaktin olursa tırman Kale'ye
Bak Afyonkarahisar'a gökyüzünde bir balkondan"
Diyor Ozan Arif Nihat Asya dizelerinde. Gerçekten de bir kentle, şairlere, alimlere, sanatçılara, mescitlere, mahallelere adını veren , destanlarda, efsanelerde, türkülerde, manilerde kuşaktan kuşağa aktarılan, yerden tam 226 metre yükseklikteki trakit bir kaya kütlesi üzerine kurulmuş bulunan Karahisar Kalesi için "Gökyüzünde bir balkon" dan başka nasıl bir nitelendirme yapılabilir ki?
Biz 3 çocukla bu kaleye çıkabildiysek herkes çıkabilir. Bence yolu düşen herkesin gidip, uğraması gereken Afyonun en önemli simgesi haline gelen karahisar kalesine çıkılması gerekiyor. Afyonda gezip gördüğümüz yerler bu kadar. Umarım başka zaman yine yolumuz düşer ve görmediğimiz keşfetmediğimiz diğer yerlerinide görürüz. Bu arada afyonda gezerken çektiğimiz videoları birleştirerek birde video hazırladım. İzlemek isterseniz aşağıda....