Canım kızım kusmuklu prensesim artık 5 aylık bir bebek... Hatta 17 gün sonra 6. ayına girecek Allah'ın izni ile...
Bu ayda kızım kendi kendine agu, gugu, ecu,egü, anii gibi sesler çıkararak keyfinin yerinde olduğunu bildirirken AAA, AHHH, EHHH, IHH diyerek bağır-arakta birilerine seslenip, halinden hoşnut olmadığını kendince anlatmayı öğrendi. Özellikle uykusu geldiğinde eli ile gözüne ve burnuna sürterek öyle yüksek sesli bağırıyor ki. Burada bana ''Anne gel beni rahatlat ya ayağında yada beşiğim de sallayarak uyut. Veyahut meme emdirerek uyut. Ben kendi kendime uykuya dalamadım'' demek istiyor.
Acıkınca ise iki elini birden ağzına sokup şapur şupur emerek bağırıyor.. Burada da ''Çok acıktım. Acil karnımı doyur!'' diyor.
Altı pis olduğu anlarda ise üstündeki kıyafetleri eli ile tutup çekiştirerek bağırıyor. Birde öyle kendi başına kaldığı zamanlarda da bağırıyor ki evlere şenlik. Bu bağırma ise ''Çok sıkıldım.Çabuk yanıma gelip benimle oynayın!'' demek istiyor. Minnoşum maşallah öyle akıllı ki çıkardığı sesler ve vücut dili ile derdini anlatabiliyor. Yada ben onu çok iyi tanıdığım için bebişim lep demeden lep lebi dediğini, anlıyorum. ;)
Eylül ayı; okul sezonun açıldığı ay olduğu için abileri ile çok meşgul olduğum için 5 aylık konsept fotoğrafını bir hafta geç çekmek zorunda kaldım. Tabi okul sezonuna uygun bir konsept yapmasam olmazdı. Bende hemen yine aklıma gelen ilk nesneler ile bir konsept belirleyip, kızımın fotoğraflarını çektim. Aslında instragram sayfamda daha fazla konseptli fotoğraf paylaşıyorum. Orayı takip ederseniz bu aylık fotoğraf konseptlerinden daha fazlasını bulabilirsiniz.
Okul sezonu demişken kızım 5 aylıkken okula başladı. Özellikle öğlenci olan abisini bırakmaya kesin benimle birlikte gidiyor. Ama abisini almaya havalar müsaade ettikçe gidiyor. Bazen hava çok soğuk olduğu zaman uyutup, büyük abisinin yanına bırakıp gidiyorum. Allah'tan okul yürüme mesafesi ile 10 dakikalık bir mesafede olduğu için abi ile yalnız bir 15-20 dakika kalabiliyor. Yoksa diğer türlü soğuk havalarda, hatta yağmurlu, karlı havalarda dahi yanımda götürmek zorunda kalacaktım. Buda daha çabuk hastalanmasına neden olacaktı. Çok şükür ki bu aya kadar doğumdan kaynaklanan köprücük kemiği kırıklığından başka hastalığı olmadı. Maşallah demeyi unutmayın!
Yukarıdaki fotoğrafta da gördüğünüz üzere artık sırt üstü yattığı zaman hemen yüz üstü dönüp, ellerini öne doğru uzatıp, poposunu kaldırarak arka arka gitmeye çalışıyor. Tabi bizim nazlı prenses kendini fazla yormayı sevmediği için bir iki zorlayıp, sonra hemen kafasını yere koyup, ellerini emmeye koyuluyor.
Dişi henüz çıkmadı. Ama çok kaşındığı belli. Eline ne alırsa hemen ağzına alıp, dişlerine sürtüyor. Hatta emerken dişleri kaşınıyor sanırım. Çünkü bazen damakları ile sıkıp canımı öyle bir acıtıyor ki anlatamam... Önündeki oyuncak yada kaleme uzanıp, eli ile tutup, kendine çekmeye başladı. Artık çıngıraklarını ellerine alıp, sağa sola çarparak kendi ses çıkartabiliyor.
Ellerine yine hayran hayran bakıp, her parmağını ince ince inceleyip, sonra elini ağzına almaya devam; hatta artık ellerine olan ilgisi yanında ayaklarına da ilgi duymaya başladı. Bu ayda özellikle ayaklarını elleri ile tutarak ağzına götürmeyi sık sık yapmaya başladı. Özellikle bezini değiştirirken hemen o boşlukta ayaklarını kaldırıp, ayak baş parmağını hemen ağzına sokup, emiyor.
Daha dün 5 aylık hamilelik günlüğümü yazarken. Cinsiyeti kız mı yoksa erkek mi tam belli olmadığını yazmışım...
Şimdi de kızımın 5 aylık günlüğünü yazdım.
İlerleyen yıllarda da belki kim bilir bu bloğumu yazmaya devam edersem 5 yaş kutlamasını yazarım. Allah onların acısını bana yaşatmasında ben her hallerini buraya en ince ayrıntısına kadar yazmaya varım...
Bu ayda kızım kendi kendine agu, gugu, ecu,egü, anii gibi sesler çıkararak keyfinin yerinde olduğunu bildirirken AAA, AHHH, EHHH, IHH diyerek bağır-arakta birilerine seslenip, halinden hoşnut olmadığını kendince anlatmayı öğrendi. Özellikle uykusu geldiğinde eli ile gözüne ve burnuna sürterek öyle yüksek sesli bağırıyor ki. Burada bana ''Anne gel beni rahatlat ya ayağında yada beşiğim de sallayarak uyut. Veyahut meme emdirerek uyut. Ben kendi kendime uykuya dalamadım'' demek istiyor.
Acıkınca ise iki elini birden ağzına sokup şapur şupur emerek bağırıyor.. Burada da ''Çok acıktım. Acil karnımı doyur!'' diyor.
Altı pis olduğu anlarda ise üstündeki kıyafetleri eli ile tutup çekiştirerek bağırıyor. Birde öyle kendi başına kaldığı zamanlarda da bağırıyor ki evlere şenlik. Bu bağırma ise ''Çok sıkıldım.Çabuk yanıma gelip benimle oynayın!'' demek istiyor. Minnoşum maşallah öyle akıllı ki çıkardığı sesler ve vücut dili ile derdini anlatabiliyor. Yada ben onu çok iyi tanıdığım için bebişim lep demeden lep lebi dediğini, anlıyorum. ;)
Eylül ayı; okul sezonun açıldığı ay olduğu için abileri ile çok meşgul olduğum için 5 aylık konsept fotoğrafını bir hafta geç çekmek zorunda kaldım. Tabi okul sezonuna uygun bir konsept yapmasam olmazdı. Bende hemen yine aklıma gelen ilk nesneler ile bir konsept belirleyip, kızımın fotoğraflarını çektim. Aslında instragram sayfamda daha fazla konseptli fotoğraf paylaşıyorum. Orayı takip ederseniz bu aylık fotoğraf konseptlerinden daha fazlasını bulabilirsiniz.
Okul sezonu demişken kızım 5 aylıkken okula başladı. Özellikle öğlenci olan abisini bırakmaya kesin benimle birlikte gidiyor. Ama abisini almaya havalar müsaade ettikçe gidiyor. Bazen hava çok soğuk olduğu zaman uyutup, büyük abisinin yanına bırakıp gidiyorum. Allah'tan okul yürüme mesafesi ile 10 dakikalık bir mesafede olduğu için abi ile yalnız bir 15-20 dakika kalabiliyor. Yoksa diğer türlü soğuk havalarda, hatta yağmurlu, karlı havalarda dahi yanımda götürmek zorunda kalacaktım. Buda daha çabuk hastalanmasına neden olacaktı. Çok şükür ki bu aya kadar doğumdan kaynaklanan köprücük kemiği kırıklığından başka hastalığı olmadı. Maşallah demeyi unutmayın!
Yukarıdaki fotoğrafta da gördüğünüz üzere artık sırt üstü yattığı zaman hemen yüz üstü dönüp, ellerini öne doğru uzatıp, poposunu kaldırarak arka arka gitmeye çalışıyor. Tabi bizim nazlı prenses kendini fazla yormayı sevmediği için bir iki zorlayıp, sonra hemen kafasını yere koyup, ellerini emmeye koyuluyor.
Dişi henüz çıkmadı. Ama çok kaşındığı belli. Eline ne alırsa hemen ağzına alıp, dişlerine sürtüyor. Hatta emerken dişleri kaşınıyor sanırım. Çünkü bazen damakları ile sıkıp canımı öyle bir acıtıyor ki anlatamam... Önündeki oyuncak yada kaleme uzanıp, eli ile tutup, kendine çekmeye başladı. Artık çıngıraklarını ellerine alıp, sağa sola çarparak kendi ses çıkartabiliyor.
Ellerine yine hayran hayran bakıp, her parmağını ince ince inceleyip, sonra elini ağzına almaya devam; hatta artık ellerine olan ilgisi yanında ayaklarına da ilgi duymaya başladı. Bu ayda özellikle ayaklarını elleri ile tutarak ağzına götürmeyi sık sık yapmaya başladı. Özellikle bezini değiştirirken hemen o boşlukta ayaklarını kaldırıp, ayak baş parmağını hemen ağzına sokup, emiyor.
Daha dün 5 aylık hamilelik günlüğümü yazarken. Cinsiyeti kız mı yoksa erkek mi tam belli olmadığını yazmışım...
Şimdi de kızımın 5 aylık günlüğünü yazdım.
İlerleyen yıllarda da belki kim bilir bu bloğumu yazmaya devam edersem 5 yaş kutlamasını yazarım. Allah onların acısını bana yaşatmasında ben her hallerini buraya en ince ayrıntısına kadar yazmaya varım...
inanın çok çabuk büyüyorlar .Allahım acılarını göstermesin .Emzirilen sürede çok hastalanmıyorlar ama malesef iki yaşından sonra başlar.Şimdi oğlum hasta dua edin lütfen kızamık çıkardı.Rabbim tüm bebekleri korusun sizikinide inşallah .
YanıtlaSilAmin inşallah Allah oglunuzada şifa versin. Sevgiler
Sil