Yazar: Stephenıe Meyer
Çeviri: Demet Adıgüzel
Sayfa Sayısı: 583
Baskı Yılı: 2009
Yayın Evi:Epsilon yayıncılık
Alacakaranlık serisinin son kitabı olan; Şafak vaktini de geçen hafta bitirdim. Bu kitabın çevirimde biraz hata vardı. Sık sık kelime hataları olduğu için diğer serilere nazaran biraz daha uzun sürede okuyup, bitirdim.
Vampirler diye bir şey olmadığını zaten biliyorum. Ama Stephenıe Meyer, vampirleri öyle güzel vede etkili bir dille yazmış ki insan bu seriyi okuduktan sonra biri gelip kapıyı çalıp ''ben vampir im'' derse, Ona inanır, hatta hiç korkmadan, evine buyur dahi edebilir. :)
Yazar vampirlerden o derece etkili vede akıcı bir şekilde bahsetmiş. Vampirleri, normal vampir romanı ve filmlerinden farklı daha sevecen vede iyi birer yaratık olarak ele almış.
Daha önceden de bahsettiğim üzere ben bu seriyi okumadan önce, filmini izlemiş biri olduğum için ister istemez filimle kıyaslama yaparak okudum. Veee anladım ki filmde çok kırpma olduğu için eksik anlatılmış. Kitapta daha geniş vede güzel anlatıldığı için, kitabını okumak filmini izlemekten daha zevkli idi...
Şafak vaktinin konusu:
Üçüncü kitap olan Tutulmanın sonunda Bella, Edward'ın evlilik teklifini kabul eder ve kararlarını babasına söylemeye karar verirler. Şafak vaktin de ise, Bella ile Edward'ın düğünleri olur. Yine Alice çok güzel bir düğün organizasyonu yapar. Daha sonrada Bella ile Edward balayı yaparlar. Balayında hamile kalan Bella alel acele tekrar Cullen'lerin malik hanesine dönerler. Edward ve Carlisle ile birlikte aldıkları karar neticesi sonucu, çocuğu almak isterler. Ama Bella Roselie' den de yardım isteyerek buna engel olur. Böylece o çocuk doğması için beklenir. Tabi içindeki çocukta vampir kanı olduğu için çok güçlü, insan olan zayıf Bella'nın kemik ve kaburgalarını teker teker kırar. Zorlu, ama kısa bir hamilelik sürecinden sonra Bella doğum yapar en son doğum anında da ölüm döşeğine düşen Bella'yı Edward hemen dönüştürür.
Baygın halden, ayılan Bella yeni doğmuş bir vampir olarak ayılır. Daha sonrasın da ise Bella'nın vampir eğitimleri, avlanma sahneleri, kendini insan kanı içmeden nasıl alı koyduğu sahneleri uzun uzun anlatılıyor. En sonunda ise büyük bir savaş olacağını gören Alice'nin uyarısı sonucu. Volturilere karşı savaşmak için, ne kadar eş-dostları varsa teker teker bulup getirirler. Uzun uğraşlar sonucu aileden hiç kimsenin kılına dahi zarar görmeden savaş engellenir.
Sonu; mutlu sonla, biten kitapları zaten sevmişliğim olduğu için, bu son benim hoşuma gitti. Saçmalık elbette var. Zaten konusu başlı başına bir saçmalık ve tamamen bir hayal eseri olduğu için. Bence asıl saçmalık bu kitapta ciddiyet beklemek olur.
Bir kere kitap sen onu okurken seni içine çekiyor mu? Evet çekiyor... Tamam işte, bitmiştir... Bence bir kitapta olması gereken en güzel etken, okuyan insanı; gerçek dünyadan alıp hayal dünyasına çekmesi... O sebepten eğlenmek vede biraz olsun kitap okuyup hayal alemine dalmak isteyenlerin okuması gereken bir seri diye düşünüyorum.
Yeni kitap yorumlarımda görüşmek dileği ile,..
Korku kitaplarindan pek hoslanmasam da okunacaklar listeme aldim,tesekkürler.
YanıtlaSilBU SERİ KORKU KİTABI DEĞİL DAHA ÇOK FANTASTİK BİR ROMAN TARZINA UYUYOR... NURECE :)
SilErgenliğim Edward`la geçti resmen. Seriyi nasıl hızlı okumuştum. Filmin etkisinden çıkmayı becerememiştim bir türlü.
YanıtlaSilBen kitabını filmlerinden daha çok sevdim. bence kitaptaki tüm ayrıntıyı filme aktaramamışlar. Onun için ben daha çok kitapların etkisinden çıkamadım. Aslında okunacak başka kitabım olmasa halen o kitapları tekrar okumak isterim. Ki ben normalde bir okuduğum kitabı bir daha okumayı sevmeyen bir kişiyim.
Sil