Yazar: Dostoyevski
Sayfa Sayısı:428
Baskı Yılı: 2009
Yayınevi: Star medya yayıncılık
Çeviri: Tuğrul Gezginci
Sayfa Sayısı:428
Baskı Yılı: 2009
Yayınevi: Star medya yayıncılık
Çeviri: Tuğrul Gezginci
Dünya yazarlarından olan Dostoyevsiki'yi lise yıllarımda kütüphaneden aldığım suç ve ceza kitabı ile tanımıştım ancak o zamanları o kitap bana çok karmaşık geldiği için hepsini okuyamamış yarıda bırakıp kütüphaneye tekrar vermiştim, ondan bu yana o yazarın kitaplarını okumaya pek cesaret edemedim. Daha ki bu kitabını görünceye kadar bu kitabı görünce iki nedenden dolayı almak istedim birinci nedeni kitabın ismi ilgimi çekti, açıkça söylemek gerekirse ölü evinden anılar ismi bana korku kitabı izlemini verdiği için, ikinci nedeni ise Dostoyevsiki kitabını tekrardan okumak isteme nedeninden dolayı bu kitabı alıp okumaya başladım...
Ölü evinden anılar kitabı yazarın 1862 yılında yayınlanan romanıdır. Dostoyevsiki, bu kitabında mücadelenin ve umudun hikayesini anlatıyor... Yazarın Sibirya sürgününde yaşadığı zorlukları, deneyimlerini bizlere anlatıyor. Ayrıca diğer kürek mahkumlarının da acılarını duygularını vede simalarını öyle güzel betimleme yapıyor ki insan kitabı okurken o kişileri gözünün önünde canlandırıyor.
Kitapta öyle güzel sözler vede mesajlar var ki insan kitabı okurken içinde kendindende bir şeyler buluyor. Mesela kitapta yer alan bu söz benim çok hoşuma gitti. ''Yağmuruda güneş gibi kabul etmek zorundasın. Yaşamda sabırlı olmasını da öğrenmelisin'' Ne kadar manalı vede doğru bir söz ben bu sözü çok beğendim ve sürekli aklıma getiriyorum. Bir problem yada sorun olduğu zaman kendi kendime bu sözü tekrarlayıp hayatta sabırlı olmasını öğrenmen lazım ki hayatta mutlu olmasını başarabilirsin diyorum. Sizce de doğru bir söz değil mi?..
Yani sevgili okurlar sözün özü bu kitaptan sonra Dostoyevsiki hakkındaki düşüncem vede korkum gitti şimdi her kitabını sırası ile okumak istiyorum. Eğer ki sizlerde okumadıysanız bence okuyun, sizlere tavsiyem bu kitabı okurken sakin kafa ile okuyun kafanızda bir sürü düşünceler ile okursanız kitaptan hiçbir şey anlamazsınız. Ama kitabı kendinizi vererek okursanız çok zevkli olur ve kitap sizin için su gibi akar gider...
Hoşça kalın.
bloglardaki kitap tanıtım ve yorumları fikir edinmek isteyenler için çok aydınlatıcı oluyo bence, seninde yüreğine sağlık canım :)
YanıtlaSilevet canım aynen öyle oluyor... Çok teşekkürler :)
SilRus edebiyatı çok güzel özellikle revalutsiden önce. ben de Tolstoyun ve Puşkinin kitaplarını çok beğenerek okumuştum. Dostayvskinin suç ve ceza kitabını aynen senin gibi başlar başlamaz bıraktım. iç karartıcı gelmişti.. Çarlık Rusyasında edebiyat çok gelişmiş. Fakat revalutsi rus kültürüne 1000 senelik bir darbe vurup gerilettiği söyleniyor.
YanıtlaSilTolstoyun ve puşkini okumadım ama dostoyevsiki bazı verlerinde her ne kadar karmaşıklık olsada çok gelişmiş ve güzel bir eser...
SilBence Suç ve Ceza yi da okumalısınız.Harika bi kitap...
YanıtlaSil:)))
aklımda zaten ilk fırsatta onuda okuyacağım...
Silyazar ilk başta malesef korkutabiliyor :) kalemine sağlık.keyifli okumalar...
YanıtlaSilçok teşekkür ederim :)
SilKlasikler iyidir. Ben de uzun zamandır Rus edebiyatı okumamıştım, 2014te hedefim olsun :)
YanıtlaSilbencede öyle klasikleri okumak insana birşeyler katıyor :) bencede hedefin olsun en az bir tane oku...
Sil