Ben 6-7 yaşlarında iken, köyümüze dayım bir kız kaçırıp, gelmişti. (Şuanda kendisi yengem olur da :D) Bir hafta bizim evde kalmışlardı. O günlerde özellikle yengeme hayran kalmış, onun peşinden ayrılmıyordum. Onun benim saçımla oynayıp, her gün farklı şekilde saçlarımı bağlaması ve taraması hoşuma giderdi. Sabah erkenden kalkıp, onların yattığı odaların önünde dayımın odadan çıkmasını beklerdim. Çünkü dayım odadan çıkınca ben odaya gireceğim de :) [bakın o yaşlarda bile nasıl terbiyeliymişim. Benim durumumda Efe yada Emir olsa idi; hiç beklemez balıklama odaya dalardı, eminim :)]
Dayım odadan çıktığı zaman hemen yengemin yanına girip, onunla konuşur ve onun yaptıklarını hayranlıkla izlerdim. Tabi o yıllarda öyle herkese verilecek ayrı bir yatak yok. Yatak olarak yer döşeği var. Her akşam muntazam bir şekilde serilip, sabah kalkar kalkmaz düzgünce katlanıp, kaldırılırdı. Yengemin odasına girdiğimde her sabah aynı manzara ile karşılaşırdım (döşek katlayıp, yüklüğe dizme) O gayet kuuu şekilde bu işleri yaparken onu izler, hatta izlemek ile kalmaz ''bende bundan sonra kendi yatağımı kaldıracağım'' diye kararlar alırdım. ;)
Bir gün sabah kalktığımda kendi yatağımı kaldırmak için, önce yorgan ve yer döşeğini katladım. Aslında ona katlama demeyelim de katlama girişimi diyelim. 7 yaşında ki bir çocuktan da doğru düzgün bir katlama beklenemezdi herhalde. Sonra kaldırıp, yüklüğe koymaya çalıştım. Ama o yüklüğe ne boyum, nede o yorgan ve döşeği kaldırmaya gücüm yetmeyince bende kendi yataklarımı yüklüğün kenarına üst üste koymaya uğraşırken rahmetli anacığım gelip, bana: ''ne yapıyon?'' dediğinde. ''Bundan sonra bende yengem gibi kendi yatağımı kaldıracağım'' diye tutturunca. Annem sevinmiş.Ve ''Aferin kızıma'' diyerek. Bana bir yer gösterip, bundan sonra yatağımı oraya koymamı söylemişti.... Şimdi bu anımı yazarken bile bir hoş oldum ya, ne günlermiş o yıllar....
Benim kuzularda bir çizgi filmde çocukların kendi yataklarını düzelttiklerini görünce heves etmişler iki gündür kendi yataklarını kendilerini düzeltiyor, yada düzelttiklerini sanıyorlar diyelim. :P
Onların o hallerini gördükçe kendi küçüklüğümde; bir karış dilimi çıkararak, kendi yatağımı kaldırma hallerim gözlerimin önüne geldi. :) Onun için onların heves ve çabalarını takdir edip. ''Tamam bundan sonra siz düzeltin'' dedim. Ama içimdeki kurtlu ana, o yatakların, o şekilde olmasına daha fazla dayanamıyor. Çocuklardan biri okulda, diğeri ise oyuna daldığı bir anda hemen odalarına girip, yataklarını düzeltiyorum. Tabi sonra odasına girince yatağın düzeldiğini gören Efe bana anamdan emdiğim sütü burnumdan getirip, yatağı tekrar kendi elim ile bozmama neden oluyor. Hayır o değil de bozmasına bozuyorum. Ama onuda beğenmiyor. Bu seferde ''ben yatağımı o şekilde bozmadım, düzeltmiştim. Sen bozduuuuun!'' diye ağlamaya başlıyor. ''tamam bir daha yap'' dediğimde ise ''banane banane.... bi daha yapmammmm'' diyor bu sefer. Yeminle o sırada onu ikna etmektense 10 tane çocuk yatağını düzenlemeye razıyım. Velet iknada olmuyor. :)
Çocuğu karşıma alıyorum. ''bak oğlum sen daha küçük olduğun için düzgün düzeltemiyorsun, biraz daha ben düzelteyim. Daha sonra büyünce zaten sen düzeltirsin.'' diyorum, ama kime diyorum ki, beni dinleyen mi var...
En sonunda bende artık olur(u)na bıraktım. O değilde anı bir misafir baskınına uğrarsam, çocukların yataklarını nasıl açıklarım bilmiyorum :P Olmadı odalarının kapısına odalarının eski halinin resmini koyup, altına da bir not düşüp:
''Aslında hayalde yapılmak istenen oda şekli bu. Ama gerçek bambaşka. Siz gerçek halini değil, yapılmak istenen halini hayal edin.... ''Gibi bir not bu yazsam acaba(!) :D
Bu haftaki krizimiz de bu; bakalım daha nelere göreceğiz.... Hakkeden de çocuklar büyüdükçe dertleri de büyüyor(muş) ya!...
Hoşça kalın...
Tabi ki benden daha tecrübelisiniz ama bence kurtlu anayı durdurmalısınız:-) erkek çocuğu yetiştiriyorsunuz ilerde yalnız kaldıklarında yataklarını örtmeleri için şimdş hevesliyken bozukta olsa örtmeleri gerekir. Gele n misafirede bizim evde herkes kendi yatağını örtüyor ben de alışsınlar diye karışmıyorum derseniz misafir de way be el kadar çocuğa neler öğretmiş der;-)
YanıtlaSil:) zaten bende karışmıyorum. Çocuklarım ile iş bölümü yapmak benim en çok istediğim ve öğretmeye çalıştığım bir iş olduğu için benim için problem değil.
SilÇok tatlılar bozma, sumurellaya katılıyorum kim ne derse desin .oyle çocukların hevesleri kaçıyor...
YanıtlaSilnasılsa annem bozucak diye bir daha yapmaz o bozduğunu duşunuyor. Birde yatak ortulerin harika bende iki gündür yapmaya çalışıyorum ama senin ortuleri görünce yapamadığımı anladım benimkiler bir şeye benzemedi.
çok teşekkür ederim. Kayın validemin hediyesi, o yapmış.
SilAyy bozma çocukların moralini,bırak yapsınlar kendileri. Ben de hatırladım şimdi o anlarımı. :)
YanıtlaSil:) o çocukluk yılları yok mu? Ah ah....
SilAh ahh yiğenlerimi gördüm birden.. ne güzel bir hevestir o öyle. daimi olur inşallah...
YanıtlaSilBence de bırakın kendi yaptıklarıyla kalsın, veya birlikte yapın ;)
Düşünsenize sizin yaptığınız pastayı bir pastacı gelip rezive etse... ben çok bozulurdum kesin :D
çok teşekkür ederim inşallah.
SilBiliyorum hayatım çok kötü bir durum olur. Zaten bende o şekilde bırakıyorum. :)
bozmayın çocukların moralini bence. şimdi yaptırmadıklarımızı büyüyünce hiiç yaptıramıyoruz. kazansınlar alışkanlıklarını kendi istekleriyle ne güzel. hem benim kızlarım olsa misafire ne bizim odamızdan derlerdi. haklı da olurlar bence. çok öpüyorum yavrularınızı.güzel yetiştiriyorsunuz ki bu yaşta sorumluluk almaya başlamışlar. sevgiler...
YanıtlaSilçok teşekkür ederim. ): Zaten o misafir yazısını komiklik olsun diye yazdım yoksa bence de misafirlere NE benim kuzularımın odaları. HİÇ!... :)
SilOzguvenleri için onların yaptıklarını taktir etmeliyiz
YanıtlaSilKuzularımın her yaptığını ben takdir ederim zaten.
SilSizin anınızı okurken çok duygulandım beni çocukluğuma gençliğime götürüp bazen hüzünlendirdi bazen gülümsetti.....
YanıtlaSilsizi duygulandır(anbildiy)sem ne mutlu bana...
Sil