Yazar: Prof. Dr. Hüseyin Uysal
Sayfa Sayısı: 222
Yayın Evi: Erman Ofset Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
Birden bire uyanmak kitabı, bir tasavvuf kitabı bu kitapta mevlana celalettin ruminin sözlerinden biri olan ''ölmeden önce ölün'' sözünden yola çıkarak insanların uykuda olduklarını, ölünce uyanacaklarını ama bir an önce uyanın uyarısı ile; insanlara ölmeden önce uyanmaları gerektiğini belirtiyor.
Özellikle son dönemlerde dindar her kesiminin üye olduğu; yok Fethullahçılar/Süleymancılar/İsmail ağa cemaati/Nakşibenti Yahya cemaati/Menzinciler/Adnan Oktarcılar... Gibi... Ülkemizde bir sürü cemaat çeşiti var. Aslında hepsinin savunduğu şey Allah inancı, islamın şartı, imanın şartı gibi Peygamber A.S. ın sünneti ve farzları olmak olduğu halde; her cemaat kendilerinin savundukları dinin, hak din olduklarını diğer cemaatteki kişilerin savundukları şeylerin yalan-yanlış şeyler olduklarını söyleyip islamı bölme telaşındalar. Halbuki herkes bir olsa tüm kesin müslümanları kardeşi gibi görse; Bir cemaatin yanlışını herkese reklam etmek yerine o müslüman kardeşini herkesten önce sessiz sedasız uyarsa ve bu şekilde birbirlerine sürekli sataşmak yerine güllük gülistanlık geçinseler ne güzel olur. İslam bu şekilde kavga dini değil aksine kardeşlik sevgi dini olduğunu herkese göstermeliyiz. Böylece dünya üzeride İslam dinine karşı büyük bir hayranlık uyanır...
Bu kitapta özellikle savundukları görüş ve söyledikleri sözler tarafından yargılanan, işkence görüp idam edilen kişilerin aslında kalp gözleri açık olduğu için diğer insanlardan daha fazla şeyler gördükleri için onların görüşlerini göremeyen diğer kişiler tarafından ters olarak yargılandığını vurguluyor.
Misal verecek olursak kitapta yer alan bir örneği olduğu gibi buraya aktarmak istiyorum: ''Bir söylentiye göre Hallac-ı Mansur'un, idam edilmeden önce yaptığı şu dua, aynı zamanda onun manevi seviyesini ihlasını da sergilemektedir:
-Allah'ım! Sen'in kulların, Sana olan yakınlıklarından ve dinlerine bağlılıklarından dolayı beni öldürmek için toplandılar. Onları bağışla. Çünkü senin, bana lütfettiğin sırları, onlara da nasip etseydin, hakkımda böyle düşünmeyeceklerdi. Eğer onlardan gizlediğin şeyleri, bendende gizlemiş olsaydın, böyle ifşaatta bulunmazdım. Ya Rabbi onları affet! Çünkü onlar beni Sana kavuşturdular...''
Yine aynı kitapta; İbrahim bin Fatik, Hallac'ı ziyaret için gittiğinde, kendisinin oğluna şu nasihatte bulunduğunu söylüyor:
''-Ey oğlum! Bazı insanlar benim küfrüme inanıyorlar, bazılarında veli olduğumu anlıyorlar. Küfrümü ilan edenler, veli olduğumu söyleyenlerden Allah katında ve benim nazarımda daha sevimlidir.''
Demiş ve oğlu 'niçin böyle söylüyorsun?' dediğinde ise oğluna: ''Veli olduğuma inanalar bana olan hüsn-i zanlarından dolayı; kafir olduğuma inanalar ise, dinlerine olan bağlılıkları sebebiyle böyle yapıyorlar. Dinine sadakat gösteren kimseler, sadece hüsn-i zan besleyenlerden Allah katında daha sevimlidir.'' demiş.
Gördüğünüz üzere belki bu cemaat-ta ki kişilerin savundukları bazı söz ve fikirler bize saçma geliyor ve o kişilere inanmak istemiyoruz. Çünkü bizim tek inanmamız gereken vede ömür boyu değiştirilmeyecek olan kutsal kitabımız Kur'an-ı kerim var. Orada ki yazanlar bizim için tüm insanların söylediklerinden daha çok değerli vede doğrudur. O sebepten diğer cemaat lideri gibi kişilerin bazı söylediklerini anlamamız vede onları yargılamamız çok normal. Çünkü bize gösterilen vede öğretilen kadar dini bilip, görmemiz gerekeni görüyoruz. Ama diğer taraftan aslında bizim gibi cemaat liderlerinin yaptıklarına fazla anlam vermiyorlar. Ama o cemaate inandıkları için, o lider diyorsa 'doğru diyordur' diyerek onun söylediğine kayıtsız inanan insanlarda var. Bu tür, sırf cemaati dediği için onun söylediğine inananlardan; o cemaatin söylediğine aklı ve fikri yatmadığı için inanmayanlar Allah katında daha değerli olduğunu söylüyor.
Aslında bu konu ile yazılacak o kadar çok şeyler var ki, şimdi o kadar çok yazıp siz değerli okurların gözlerini daha fazla ağrıtmak istemediğim için şimdilik burada nokta koyuyorum.
Bence birden bire uyanmak kitabı bu tarzda düşünenler alıp bir okusunlar.
Hoşça kalın...
Yanmayan tabut,kefen pazarlayanlar hakkında ne düşünüyorsun canım:)
YanıtlaSilCanım ben bu tarz şeyleri din adamlarına hiç yakistiramiyorum o sebepten sadece YAZIK diyorum
SilBilmukabele!
YanıtlaSilBlog keşif etkinliğinden geliyorum :) Sayfanda izleyicinim bana da bekliyorum :)
YanıtlaSilhttp://kirmiziruganayakkabilarim.blogspot.com.tr/
bende okumuştum güzel kitap.
YanıtlaSilçok doğru vede şuanda olan cemaatlerden anlaşılacağı 73 firkaya üzere ayrılmış olan insanlar :(
YanıtlaSilÇok acı ama insanlar gerçekleri göremiyor maalesef ki
Peygamber efendimizin sofrasi hurma-su olan sade bir sofraymis ozamanlardan bahsedenler onu ornek alin diyenler paralari destesiyle goturuyolar ben farz ve bize sunnet olanlari bilirim cok vaaz verenide sevmem
YanıtlaSilKitap hakkinda bilgim yok
Allah de otesini bırak kitabini tavsiye ederim
çok vaaz verme gibi bir niyetim yok zaten ben burada dini cemeatleştirerek bölmelerine kızıyorum. O kitabı da daha önceden duydum ama okumadım inşallah birgün onuda okumak nasip olur...
SilCemaatleşmeye kızarken cemaatleşmeye doğru giden bir adamın kitabını savunmanızdaki tezata ne demeli?
YanıtlaSilO cemaatlerin kitaplarını da okuyun o zaman, öyle karar verin hangilerinin 73 fırkadan tek doğru yolda giden fırkaya mensub olduğuna.
Cemaat cem etmek, birleştirmek kökünden türer. Bazı münafık topluluklarının bunun tam tersini yaparak müslümanları bölmesi diğer doğru yolda olan cemaatlerin suçu değildir belki.
Bunu anlamak için çok okumak lazım. Küçük Sözler'den başlayın derim. Sarı değil kırmızı olanını tavsiye ederim. Böylelikle rengimi belli ederim.
Ukala üslubumdan dolayı da sizden özür dilerim. Düzeltmeye çalışıyorum. Hayırlı sabahlar...
ben yazarın tanımam yada hayatını bilmeme ben sadece o yazdığı kitabı elime geçti ve o kitabı okuyup, kitaptan anladığımı kendi yorumlarını katarakta paylaştım.
SilBu arada madem dinimizi çok iyi bildiğinizi savunuyorsunuz. O zaman bence ukala üslubunuzu da düzeltin. Çünkü dinimizde ukalalık yok nazik davranmak ve hoş görü vardır. Unutmayın...
Estağfurullah, dinimizi çok iyi bildiğimi savunmuyorum. Tekrar özür dilerim. Fakat bu adamın nasıl toplantılar yaptığını yakından biliyorum. Bu nedenle, söylediklerimi dikkate alacağınızı ümit ediyorum.
Silanladım. Zaten ben hiç bir yazarın yaşayışı ve düşüncesini bilmeden ve dikkate almadan kitapları hakkında yorum yapıyorum. Bu durum diğer okuduğum kitaplar içinde geçerli. Onun için beni pek ilgilendirmiyor. Sevgiler...
SilGözlerime kastınız mı var?
YanıtlaSilHayır, öyle bir kastım yok. Bunu nerden çıkardınız ki?
SilDr minir derman esintileri var.suzgecten geçirmeden almamak lazim herşeyi.zeki biri olduğu kesin .çok derin mevzularda giriyor.agir sıkıntılı tehlikeli yerler.
YanıtlaSil