İyi geceler sevgili okurlar,
Tokideki ses, bildiğiniz üzere birazcık kaçıktır... Farklı şeyler yapmayı sever.... Nasıl mı?... Misal vereyim normal insanlar gibi sabah saatlerinde pikniğe gitmekten bıkar. :) Artık bundan sonra gece yarısı yada dünkü gibi havanın yağmurlu olduğunu bildiği halde bile bile pikniğe gider... Haaa birde tek başına değil tabikide çocuklarını vede eşini kendine uydurur öyle gider :)
İsterseniz sizlere konuyu en başından anlatayayım...
Bizim kuzular babalarının, onlara süpriz olarak aldığı uçurtmayı uçurmak istemeleri ile başlar. Onlar uçurtmayı uçurmak isteyince bizde onlara cumartesi pikniğe gidelim o zaman orada rahat rahat uçurtmanızı uçurtursunuz diye hafta içi, cumartesi günü pikniğe gitmek için, kararlaştırırız...
Ama tabiki hava senin istediğin gibi olmaz hatta bunu sabah pikniğe gitmeden Emir'im hava durumlarına bakıp bana:
-Anne bugün hava yağmurlu olacakmış?... Demesi ile öğrenirim. Ama ben bir kere kafaya koydum ya illaki, gideceğim. :) Üstelik kendi kendime düşünüp yağmurlu havada piknikte güzel olur, nasıl olsa üstü kapalı yere gideceğiz toprak kokusu kokulayarak piknik yaparız diye düşünmeye başladım... :)
Saat 3 gibi eşim eve gelincede havanın durumundan vede benim düşüncemden de bahsedince kocişko önce bana bakıp güldü... Daha sonrada oda tamam oldu gidelim dedi... :) ( Ne derlermiş üzüm üzüme baka baka kararırmış. Demek ki kocişkoda benim yanımda dura dura benim gibi kaçık olmaya başladı. )
Neyse efendim konuyu dağıtmayalım... Biz bu pikniğe gitme işini biraz daha abartıp ağırdan alıp ikindi namazını da kıldıktan sonra saat 18.00 'e doğru yola çıktık...
Bu arada havada iyiden iyiye bozmaya başladı... Hatta ara ara arabanın camına bir iki damla yağmur damlası da geliyor. Ama bu durum dahi bizi durdurmuyor. Eee kafaya bir kere yağmurlu havada piknik yapmayı koyduk ya hiç vazgeçer miyiz? :) Tabikide vazgeçmeyiz.... :)
Neyse harikalar diyarına geldik arabamızı park edip, bagajdaki piknik malzemelerini de aldıktan sonra üstü kapalı piknik alanlarına doğru yürüdük...
Piknik alanına gelince birde ne görelim her çardak dolu tüm insanlar orada piknik yapıyor... Kocişkoya hemen:
-Bak gördün mü bir kaçık biz değilmişiz bizim gibi kaçık olan bir sürü insan varmış dedim ve hep birlikte bir hıngırdadıktan sonra biz yer aramaya koyulduk...
Ve nihayet aklı başında bir insanlar ki sabah erkenden gelip pikniğini güzel güzel yapmış yağmurun atıştırdığını da görünce ıslanmamak için kalkan bir aile ile karşılaştık... ):
Onlar kalktıktan sonra hemen boşalan çardağa kurulup mangal hazırlıklarına koyulduk....
Biz mangal ile uğraşırken Efe evden getirdiği scooterini sürmeye, Emir ise patenlerini ayağına giyip paten sürmeye başladı...
Neyse biz ilk etleri pişirdikten sonra çocuklar ile birlikte yemeye koyulduk... Hatta bu bize yetmez diye ikinci kısmı da ocağa koyduk, pişsin diye... :)
İlk etlerimiz yediğimiz anda yağmur yavaş yavaş yağmaya devam ediyor ama öyle zarar verecek bir durumda değil...
Biz hayal ettiğimiz gibi ohhh mis gibi yağmur kokusu eşliğinde pikniğimiz yapıyoruz diye sevine sevine pikniğimizi yapıyoruz... Ama bunun üzerine bir 10 dakika geçmeden, gök gürlemeye şimşekler çakmaya başladı... Biz bir tırstık.. :) Hemen piknik için getirdiğimiz yolluğu yağmurun geldiği tarafa asıp bize gelmesini engelledik ama dakikalar geçtikçe yağmurun şiddeti artmaya başladı...
Piknik alanındaki herkes birer birer kaçmaya başladı. Çocuklar korkmaya başladı, eşim ile ben korkmuyor gibi gözüküyorum ama onun gözlerine baktığımda anladığım gibi oda bende içten içe korkmaya başladık...
Neyse o şekilde korka korka ikinci pişen etimizi de yedikten sonra alel acele toparlanıp çocukların elinden de tutup arabaya doğru koşmaya başladık...
Ama yağmurun uzun zamandan beri yağması, birde yoğun şekilde yağmasından kaynaklandığı üzere yollarda küçük küçük su birikintileri oluşmuş. Ayaklarımız o suların içinde şapur şupur giriyor, hatta arada şap şap sesler eşliğinde kaçıyoruz sonra birde çamur birikintisinin içine gir... Oyyy ayaklar üst baş perişan ama bizim umrumuz da değil :) tek düşüncemiz biran önce arabaya varmak... :)
Arabanın park edildiği yere yaklaşınca ise biraz rahatlayıp kahkahalar atarak üstümüz başımız sırılsıklam ıslak şekilde arabaya bindik... ):
Sonra eve gelene kadar kendi halimiz ile dalga geçip, kahkahalar atarak eve geldik... Eve geldiğimizde üstümüzdeki kıyafetleri değiştirip rahatladıktan sonra televizyonu açtığımızda gördük ki bu yağmur bizim dalga geçmemiz aksine daha ciddi bir olaymış...
12 kişi sele kapıldığı için yaralı imiş. O haberi gördükten sonra halimize şükredip, o kişilere ise üzüldük...
Sevgili okurlar bizim bu hafta sonumuz bu şekilde trajik komik şeklinde geçti... Herne kadar yağmurdan dolayı korktuğumuz anlar olsa dahi hep birlikte olmamız vede farklı bir gün geçirmenin şerefine biz çoook eğlendik. :)
Umarım sizlerin hafta sonlarınızda en az bizim kadar bol kahkaha vede mutluluk ile geçmiştir. :)
Hoşça kalın...
Merhaba ;)
YanıtlaSilgüzel paylaşımların için teşekkürler ;)
blog keşif etkinliği ile geldim, ben de beklerim ;)
http://www.bygulsum.com/
Sevgiler <3
hoş geldiniz bloğuma tamam şimdi geliyorum :)
Sil