Çocuklarım herne kadar iki kardeş oldukları için birbirleri ile çok güzel oyunlar bulup, oynasalar da; bazen ikisi birlikte oynamaktan sıkılıyorlar. Aslında sıkılmaktan çok anne ve baba (bizle) oynamak istedikleri için: 'biz sıkıldık birlikte oyun oynayalım' diyorlar.
Bu şekilde 'sıkıldık' dedikleri zaman bazen hep birlikte kızma birader, bazen kabak oyunu, bazen isim şehir bulmaca gibi oyunlarından oynarız. Geçenlerde bir facebook sayfasında pipetler ile kağıt yakalama oyunu gördüm. O oyunu görünce benim kafamda bir ampul yandı... :)
Oyun oynarken eşimle birlikte kendimizi oyuna o kadar çok kaptırmışız ki; aslında çocukları oyalamak için oynadığımız oyundan çocuklar sıkılıp, kendi başlarına bir köşeye çekilmesi sonucu biz halen devam ettirdik. Artık içimizdeki çocuk nasıl canlandıysa anlamadım :)
Bu oyun sonunda da anladım ki biz öyle elişi kağıtlarını kes, yapıştır, resimler yap gibi oyunlar oynamaktan bıkmışız. Bu tarz faaliyetleri yapmaktan ne çocuklar, nede ben hoşlanır değilmişiz... Onun yerine bizim çocukluğumuzun oyunları olan körebe, saklambaç, misket gibi oyunlar oynamak bizleri daha mutlu ediyor. O oyunları oynarken ben kendimi çocukluğuma gitmiş gibi hissedip, ağzım kulaklarımda o oyunu zevk alarak oynuyorum. Çocuklarda karşılarında öğretmeni edasında sürekli ''hadi şunu yap, bunu kes'' diyen bir anne yerine onunla birlikte hoplayıp, zıplayan bir anne görünce daha mutlu oluyorlar.
Nereden mi anlıyorum?
Anlıyorum; çünkü oyun esnasında ara ara yanıma gelip, boynuma sevgiyle sarılışlarından... Normalde faaliyet yaptığımız zaman -özellikle Efe- çok sıkılır ve oyunu bozmak için. İşi şımarıklığa vurur ve oyunu bozardı. Bu oyunlarda o da bize ayak uydurmak için canla başla çalışıyor. (Bu durum Efe için hiçte alışa gelmiş bir durum olmadığı için, doğal olarak beni mutlu ediyor. :)
Listeyi bozuk yazısı ile Emir yazmış; ama listede ne yazdığını satırı satırına Efe de öğrenmiş. Ben onlara her yeni günde öğlen yemeğini yedikten sonra: ''Bugün sırada hangi oyun var.'' dediğimde hemen abisinden önce Efe koşup, asılı oyun listesine bakıp, 'bugün ....oyun var' diyor. Şimdilik listeyi hiç kimse ihlal etmedi. Aksine oyun bitikten sonra ertesi gündeki oyuna bakıp, o gün gelip o oyunu oynamak için; o günü iple çektiler... :)
Hoşça kalın.
Bu şekilde 'sıkıldık' dedikleri zaman bazen hep birlikte kızma birader, bazen kabak oyunu, bazen isim şehir bulmaca gibi oyunlarından oynarız. Geçenlerde bir facebook sayfasında pipetler ile kağıt yakalama oyunu gördüm. O oyunu görünce benim kafamda bir ampul yandı... :)
Pipetle kağıt taşıma yarışması
O akşam ailecek en az 2 saat çocukların küçük küçük parçaladıkları kağıtları orta sehpanın üzerine koyup, pipetlerle o kağıtlardan birini çekip, televizyon sehpasının üzerindeki kabın içine koyma oyunu oynadık. Üstelik bu oyunu birde yarış halinde dakika tutarak yapınca daha bir heyecanlı ve eğlenceli oldu ki sormayın gitsin... :)Oyun oynarken eşimle birlikte kendimizi oyuna o kadar çok kaptırmışız ki; aslında çocukları oyalamak için oynadığımız oyundan çocuklar sıkılıp, kendi başlarına bir köşeye çekilmesi sonucu biz halen devam ettirdik. Artık içimizdeki çocuk nasıl canlandıysa anlamadım :)
Bu oyun sonunda da anladım ki biz öyle elişi kağıtlarını kes, yapıştır, resimler yap gibi oyunlar oynamaktan bıkmışız. Bu tarz faaliyetleri yapmaktan ne çocuklar, nede ben hoşlanır değilmişiz... Onun yerine bizim çocukluğumuzun oyunları olan körebe, saklambaç, misket gibi oyunlar oynamak bizleri daha mutlu ediyor. O oyunları oynarken ben kendimi çocukluğuma gitmiş gibi hissedip, ağzım kulaklarımda o oyunu zevk alarak oynuyorum. Çocuklarda karşılarında öğretmeni edasında sürekli ''hadi şunu yap, bunu kes'' diyen bir anne yerine onunla birlikte hoplayıp, zıplayan bir anne görünce daha mutlu oluyorlar.
Nereden mi anlıyorum?
Anlıyorum; çünkü oyun esnasında ara ara yanıma gelip, boynuma sevgiyle sarılışlarından... Normalde faaliyet yaptığımız zaman -özellikle Efe- çok sıkılır ve oyunu bozmak için. İşi şımarıklığa vurur ve oyunu bozardı. Bu oyunlarda o da bize ayak uydurmak için canla başla çalışıyor. (Bu durum Efe için hiçte alışa gelmiş bir durum olmadığı için, doğal olarak beni mutlu ediyor. :)
15 tatil oyun listesi
15 tatil başladığında çocuklara:
- Evde olduğumuz zaman her gün benimle birlikte bir oyun oynama hakkınız var. Bunun için sizden bir liste istiyorum. Kardeşinle birlikte her gün için bir oyun ismi seçip, yazın. Sonrada o kağıdı odanıza asalım. Ve bu listeye uyalım. Kim bu listedeki kuralı çiğnerse diğer 2 kişi ile birlikte o kuralı çiğneyen kişiye bir ceza seçsin... Dedim...
İkisi de bir ağızdan ''oleyyyy!... Tamam'' dediler...
Sonrada odalarına geçip, bu listeyi hazırlamışlar.
Çocukların hazırladığı oyun listesi... |
Listeyi bozuk yazısı ile Emir yazmış; ama listede ne yazdığını satırı satırına Efe de öğrenmiş. Ben onlara her yeni günde öğlen yemeğini yedikten sonra: ''Bugün sırada hangi oyun var.'' dediğimde hemen abisinden önce Efe koşup, asılı oyun listesine bakıp, 'bugün ....oyun var' diyor. Şimdilik listeyi hiç kimse ihlal etmedi. Aksine oyun bitikten sonra ertesi gündeki oyuna bakıp, o gün gelip o oyunu oynamak için; o günü iple çektiler... :)
Bu düşüncem sayesinde ilk defa bu 15 tatilde öyle kafamı duvarlara durarak, hapishanedeki mahkum edasında gün sayarak geçirmek yerine. Güle oynaya 15 tatil geçirdik. Geçirdik diyorum, çünkü şunun şurasında pazartesiye kaç gün kaldı diye içten içede üzlüyorum. :(
Bu 15 tatil çok mu kısa geçti, yoksa bana mı öyle geldi ne? :D
Hoşça kalın.
Çok güzel bir liste yapmışsınız canım el yazısı iyi sayılır benimki bile berbat:) güzel hafta sonları diliyorum öptüm.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim canım. Yalnız listeyi ben değil, çocuklar yaptı :) Sevgiler...
SilAynen. Biz de bazen çocuklarla evde saklanbac oynuyoruz. Çok eğlenceli oluyor. Bu arada film önerisi için çok teşekkür ederim muhakkak izliycem
YanıtlaSilRica ederim. Umarım beğeninirsiniz. Saklambaç oyunu izimde en favori oyunlarımız arasında :)
SilSaklambaçsız büyüyen çocuk yok herhalde yaa 2 yaşında da 12 yasında da aynılar :)
YanıtlaSilEvete kesinlikle öyle :)
Sil