Haziran ayında 'az kaldı okullar tatil olacak bir derin nefes; çocuklar ve biz alacağız' diye okulların kapanmasını beklerken. Aradan bir iki ay geçince bu seferde okulların açılmasını dört gözle bekler olduk...
Bence bu yaz tatilleri bu kadar uzun olmamalı. Sonra çocuklarda anne ve babalarda okulların açılması için resmen gün saymaya başlıyorlar. Benim çocuklarım bu yaz mahalle mektebine gittiler. Arada babaannede kuzenler ile birlikte filan kaldılar. Ama yinede bir süre sonra onlardan da sıkılıyorlar. Birde sürekli birbirleri ile oyun oynayıp, suratlarını görmekten bıkmış olacaklar ki. Sık sık kardeş kavgaları çıkmakta. En zoru ise o kardeş kavgalarının arasında kalmak. Kime ''sen hatalısın abini/kardeşini rahat bırak'' desem. Hemen karşı taraf ''yok efendim sen beni sevmiyorsun abimi/kardeşimi seviyorsun'' diye beni suçluyorlar. Anlayacağınız o kardeş kavgaları eninde sonunda dönüp dolaşıp benim başımda patlıyor.
Tamam okulun açılması yeni bir maratonun başlaması demek. Hele ki birde bu sene geçen sene teğet geçen Efe'nin ilk okul birinci sınıf durumu da var. Ama olsun.... Ben ona da razıyım. En azından çocukları okula bıraktıktan sonra eve gelip; kanepeye kurulup, ayaklarımı sehpaya uzatarak keyif yapmak istiyorum. Elime bir kitabı alınca en az bir iki saat deliksiz kitap okumak istiyorum. Bloğuma yazı yazarken10 defa bilgisayarın karşısından kalkıp, sonra oturmak istemiyor. Bir oturuşta tüm yazacaklarımı yazıp, yayınlamak istiyorum. Evi toplarken bir odayı toplayıp, diğer odaya geçtiğim zaman; arkamı dönüp, topladığım odaya bakınca ilk halinden daha da çok dağılmış halde bulmak istemiyorum. En azından 4-5 saat odanın toplu halini görüp, bakıp bakıp mutlu olmak istiyorum... Gibi bu şekilde isteklerim uzar gider...
Anlayacağınız çocukları okula bıraktıktan sonra bende biraz olsun derin nefes alıp, mutlu olduğum şeyleri yapmak istiyorum. Sizce çok mu bencil bir anneyim? :/
Hoşça kalın...
Bence bu yaz tatilleri bu kadar uzun olmamalı. Sonra çocuklarda anne ve babalarda okulların açılması için resmen gün saymaya başlıyorlar. Benim çocuklarım bu yaz mahalle mektebine gittiler. Arada babaannede kuzenler ile birlikte filan kaldılar. Ama yinede bir süre sonra onlardan da sıkılıyorlar. Birde sürekli birbirleri ile oyun oynayıp, suratlarını görmekten bıkmış olacaklar ki. Sık sık kardeş kavgaları çıkmakta. En zoru ise o kardeş kavgalarının arasında kalmak. Kime ''sen hatalısın abini/kardeşini rahat bırak'' desem. Hemen karşı taraf ''yok efendim sen beni sevmiyorsun abimi/kardeşimi seviyorsun'' diye beni suçluyorlar. Anlayacağınız o kardeş kavgaları eninde sonunda dönüp dolaşıp benim başımda patlıyor.
Tamam okulun açılması yeni bir maratonun başlaması demek. Hele ki birde bu sene geçen sene teğet geçen Efe'nin ilk okul birinci sınıf durumu da var. Ama olsun.... Ben ona da razıyım. En azından çocukları okula bıraktıktan sonra eve gelip; kanepeye kurulup, ayaklarımı sehpaya uzatarak keyif yapmak istiyorum. Elime bir kitabı alınca en az bir iki saat deliksiz kitap okumak istiyorum. Bloğuma yazı yazarken10 defa bilgisayarın karşısından kalkıp, sonra oturmak istemiyor. Bir oturuşta tüm yazacaklarımı yazıp, yayınlamak istiyorum. Evi toplarken bir odayı toplayıp, diğer odaya geçtiğim zaman; arkamı dönüp, topladığım odaya bakınca ilk halinden daha da çok dağılmış halde bulmak istemiyorum. En azından 4-5 saat odanın toplu halini görüp, bakıp bakıp mutlu olmak istiyorum... Gibi bu şekilde isteklerim uzar gider...
Anlayacağınız çocukları okula bıraktıktan sonra bende biraz olsun derin nefes alıp, mutlu olduğum şeyleri yapmak istiyorum. Sizce çok mu bencil bir anneyim? :/
Hoşça kalın...
çocuk bakmak ona hizmet etmek her işine koşmak bence fazlasıyla yorucu bir iş, ama sevgisi herşeyi unuturuyor derdi annem :) sabredin az kaldı okulların açılmasına..
YanıtlaSilEvet aynen öyle annen doğru söylemiş. Biliyorum zaten benim serzenişim birazda espiri olsun amaçlı yazılmış bir yazıdır. Yoksa onlar uyunca onların fotoğrafına bakıp, özleyen bir anneyim :)
Sil