6 Ocak 2017 Cuma

Sivil Darbe Kitap Yorumu

Yazar: Ataol Behramoğlu

Sayfa Sayısı: 252

Baskı Yılı: 2009

Yayın Evi: Cumhuriyet Kitapları

Sivil Darbe Kitap Yorumu

Hayırlı Cumalar arkadaşlar. Bugün sizlere tamamını okuyamadığım bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Aslında normalde bir kitabı yarım bırakmayı hiç sevmem. Ancak bu kitabı okudukça gerildiğimi hissettim. O yüzden yarıda kesmek zorunda kaldım.

Farklı görüş ve düşüncedeki yazarların kitap ve makalelerini de okurum. Çünkü böylece belkide bizim göremediğimiz bir olayı onlar sayesinde görür. Ve ne kadar yanlış düşündüğümü ve yargıladığıma karar verirdim. O yüzden Cumhuriyet gazetesi yazarı olan Ataol Behramoğlu'nun Cumhuriyet gazetesin de yayınlandığı makalelerden derlediği bir kitap olan sivil darbe kitabı ilgimi çekti. Ve alıp okumaya başladım.

Ülkemizde askeri darbe ve çeşitli il ve ilçelerde aralık verilmeden sürekli patlatılan canlı bombalar yüzünden ölen milyonlarca insanları da okudukça ve izledikçe: ''Acaba güzel Ülkemin bu şekilde iyice karışmasında sorunlu olanlar kimler? Birde farklı bir yazarın kaleminden düşüncelerini okuyayım'' diye kitabı okumaya başladım.

Kitapta yer alan bir paragrafı buraya yazayım da sizlerde yazarın asıl saldırı silahlarını haksıza karşı olmak yerine dine karşı olduğunu kendiniz anlayın...

Pazar söyleşileri yazısında 

'' AKP'lilerin her alanda dinsel bir kimliğe büründürme girişimlerinin sonu gelmiyor.'' paragraf ile başlayıp. Temizlik araçların üzerinde yazan 'temizlik imandan gelir' sözüne bir sürü atıfta bulunmuş.

Hatta bir paragrafında da dini arkasına saklanıp, her yaptığınızı dinle bağdaşlaşmayı bırakın'' yazmış Bu cümlede aslında haksızda sayılmaz. Ancak nasıl hükümet her yaptığını dinle iyi\kötü örtüştürmeye çalışıyorsa; muhalefet partide her olayı Atatürk'ün üzerinden yürütüyor... 

İllaki her partiyi sevecek yada sevmeyecek değilsin. Ancak bir tarafın kötü tarafını görüp, acımasızca ona saldırırken; kendi tarafından em-pati duyduğun partideki kişilerin kötü tarafını da görüp, onun hakkında da olumsuz eleştiri yapabiliyor olman gerekli. Çünkü gazetecilik ve yazarlık bunu gerektirir.

Aslında bu kitabı okurken aklıma çok şey gelmiş ve 'bunu da yazmalıyım' diye içimden geçirmiştim. Ancak o sırada not almadığım için çoğu şeyi unutmuşum. O yüzden daha fazla uzatmak istemiyorum. Benim duygu ve düşüncelerim ile tamamen çatışan bir kitap olduğu için ben yarıda kesip, bıraktım. Belki bunda, bu kitabı hamilelik dönemimde okuduğum içinde olaylara biraz daha duygusal baktığım içinde olabilir. Normal bir dönemde okusaydım. Belki bu kadar gerilip, sinir olmazdım. Bilemiyorum...

2 yorum:

  1. ben de dinsel konular hariç her türlü farklı düşüncenin okunması taraftarıyım. ama dinime ve inancıma laf eden birilerini asla okumam. çünkü beynimi kirletmeye gerek yok. siyasi olarak neyi savunuyorlarsa savunsunlar fakat siyaset ve siyasetçiler üzerinden dine laf ediyorlarsa orada duracaklar. durmuyorlarsa da ben okumayacağım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle canım. Dinine saldıran insanları okumaktan bede hoşlanmıyorum. Güya demokrasiyi savunuyorlar. Ama kendileri başkaların inançlarına saygı duymaktan acizler

      Sil